Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Cum Eyl 04, 2009 7:49 am Mesaj konusu: THASSOS (TAŞOZ) ADASI 25-28/08/2009
"ÖZGÜRLÜĞE GİDEN YOL YOKTUR, YOL ÖZGÜRLÜKTÜR"
THASSOS (TAŞOZ) ADASI 25-28/08/2009 (1136 km)
Yeni yıla nasıl başlanırsa öyle geçermiş diye, 1 ocak günü şehir içinde de olsa motosiklet tepesindeydik. Yeni yaşa da nasıl girersen öyle geçer diye, Aybige'nin doğumgününde Yunanistan'ın Thassos (Taşoz) Adası'na doğru sabah erkenden yola çıktık.
Thassos feribotlarının kalktığı Keramoti limanı, Kavala'ya gelmeden yaklaşık 30 km önce. Thassos'a Kavala'dan da feribot kalkıyor ama iki saat sürüyor.
Keramoti'den Thassos'a garaj bölümünün üstü kapalı veya açık olan iki tür feribot çalışıyor. Gidiş yolculuğunda, üstü kapalı, lüküs kamara olanına denk geldik.
35 dakikalık bir yolculukla, saat 13.20'de yemyeşil bir ada olan Thassos'a indik.
Adanın merkezi, Limenas kasabası (Thassos da deniyor). Limenas'taki otelimiz içi antikalarla dolu güzel, eski bir bina.
Otelimizin resepsiyonu. Hep boş olduğu için, otelden çıkarken anahtarlar fotoğraf çerçevesinin arkasına bırakılıp gelince yine aynı yerden alınıyor.
Ev sahibi Maria'nın Aybige'nin doğumgünü için hediye ettiği, Yunanistan'ın Makedonya bölgesi üzümlerinden yapılmış şarap.
Otele eşyaları attıktan sonra ilk ziyaret Thassos Müzesi'ne. Sadece üç küçük salondan oluşan bu ufacık müze, bugüne kadar gezdiğimiz en küçük müzelerden biriydi.
Müzedeki en değerli parça, 5 m. yüksekliğindeki bu Kuros Kriofor heykeli, büyük bölümü toprağa gömülü halde bulunmuş.
Müzeden sonra, hemen yanındaki agora ve tapınak kalıntılarını gezdik.
Agoranın yanındaki Aya Nikola Kilisesi'nin kayrak kaplı kubbesi. Thassos Adası'nda, eski ve geleneksel binaların çoğu kayrak damlı.
Limenas'ın antik limanı.
En son Aybige-Kerim tarafından Cum Eyl 04, 2009 9:14 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kasabanın arkasındaki yamaçların birinde bulunan amfitiyatrodan Limenas manzarası. En yakında görülen liman antik liman, bir sonraki yat limanı, en uzakta görülen de Keramoti feribotlarının yanaştığı liman.
Yürüyerek yaptığımız Limenas gezimizi tamamladıktan sonra, saat daha erken olduğu için motosiklete atlayıp ertesi gün saat yönünde yapacağımız ada turu öncesi, ters yönde bir keşif gezisine çıktık. Glyfoneri Plajı, Pahys Burnu ve Plajı, Skala Rahoni ve Skala Prinou'ya uğrayarak bir dağ köyü olan Megalo Kazaviti'ye (Ano Prinou da deniyor) gittik.
Thassos'un kıyı köyleri kötü yapılaşma ve kalitesiz turizme teslim olmuş ama dağ köyleri nispeten korunmuş. Megalo Kazaviti, adadaki en iyi korunmuş, en güzel köylerden biri.
Megalo Kazaviti'deki evlerin çoğu kayrak damlı ve iri bacalı. Evlere bayıldık ama o kadar kayrak taşının evin tepesine nasıl bir yük bindirdiğini de düşünmeden edemedik.
Megalo Kazaviti, adada bir meydan etrafına kurulmuş nadir köylerden. Meydandaki meyhaneler.
Megalo Kazaviti'de günbatımı.
Akşam Limenas'ta bir balıkçıda Aybige'nin doğumgünü yemeği.
2. gün motora atlayıp çevresi 97,7 km. uzunluğunda olan adayı saat yönünde turlamaya çıktık. Bir dağ köyü olan Panagia.
Panagia'da Petro'nun Kahvehanesi.
Aynı koya kurulmuş iki köyün bulunduğu 2,5 km. uzunluğundaki Altın Plaj, Khrysi Ammodia ve Khrysi Akti diye iki plaja ayrılıyor. Köyler de Panagia ve Potamia köylerinin yalıları, Skala Panagia ve koyun diğer ucundaki Skala Potamia.
Potamia'daki Polygnotos Vagis Müzesi. Polygnotos Vagis (1894-1965), Thassos doğumlu bir ressam ve heykeltraş. Amerika'ya göç edip orada ünlü olmuş, ölünce eserlerini adaya getirip bu müzeyi kurmuşlar.
Thassos'un etrafını dönen kaymak asfaltta ilerlerken.
Thassos Adası'nın denizi, yaz aylarındaki bütün kalabalıklığına rağmen pırıl pırıl ve adada 7 tane mavi bayraklı plaj var.
Adı adanın ünlü plajları arasında geçmeyen ama bizce en güzel plajlardan biri olan Agia İoannis Plajı.
Bir sonraki durağımız Alyki, yan yana iki koyda iki plajı olan küçük bir köy. Plajların arasında da antik kalıntılar bulunuyor. Bu fotoğraftaki daha güzel ama tıklım tıklım olan plaj.
Güneşin iyice yakmaya başlaması ve midemizden gelen alarmlar sonucunda, öğle yemeğini Alyki'de yemeye karar verdik. Adanın geneline de hakim olan çoğu Rus, Romen, Sırp, Bulgarlardan oluşan turist kalabalığını şaşkın halde izleyerek güzel bir öğle yemeği yedik.
Bunlar onlar, onlar bunlar.
Yemeği yiyip dinlendikten sonra, diğer koya ve antik kalıntıların (2 sütun, 1 kırık lahit, 1 duvar, vs.) bulunduğu burna yürüdük.
Alyki'den sonra, denize hakim bir tepede XII. yüzyılda kurulmuş olan Moni Tou Arkangelou Michail'e (Başmelek Mikail Manastırı) gittik. Ama tam bizim yanaştığımız sırada, 14.30'da, öğle tatili için kapandı, gezemedik, sadece dışarıdan görebildik. Yine yola düştük.
Yolumuz üzerindeki bir başka ünsüz ama sakin ve güzel plaj.
Sonraki durağımız, Osmanlı zamanında adanın yönetim merkezi olan dağ köyü Theologos.
Theologos'ta etnografya müzesine dönüştürülmüş olan Chatzigeorgis (Hacı Yorgo) Konağı. Konağın sahibi, Theologoslu zengin bir aileden gelen Metaxas Chatzigeorgis, XIX. yüzyılda ada Mısır yönetimine geçtiğinde başa geçirilmiş olan ilk vali.
Theologos'tan sonra 1 km. arayla bulunan sahil köyleri Potos ve Pefkari'ye uğradıktan sonra, adanın en büyük ikinci yerleşimi olan Limenaria'ya (en büyüğü Limenas) gittik, sahilinde yürüyüş yapıp bir şeyler içtik.
Limenaria'daki denizkızı heykeli.
Yine Limenaria'da bulunan bu büstü de Can Yücel'e benzettik. Thassos'taki hemen hemen bütün köyler, bembeyaz mermer heykellerle süslü. Thassos, bir mermer adası, adanın ünlü beyaz mermerini her yerde görebilirsiniz.
Kıyılar mermer (Alyki).
Tarla duvarları mermer (Makryammos yolu).
Sokaklardaki parke taşları mermer (Limenas).
Adanın her tarafında mermer ocakları var. Fotoğraftan çok anlaşılmıyor ama iş makinalarının boyutundan, bu mermer ocağının büyüklüğü görülüyor.
Güneş alçalmaya başlarken biz de turumuzun sonraki durağı ve günbatımını izlemek için en iyi noktalardan biri olan dağ köyü Sotiros'a gittik.
Köyün girişinde, gelenleri karşılayan ulu çınarların altındaki meydan ve ayyıldız, balık, maşrapa kabartmalarıyla süslü çeşme.
Yürüyüş yaparken 2-3 köy sakini dışında kimseyle karşılaşmadığımız sakin Sotiros sokaklarındaki eski evlerden biri.
Ulu çınarın altına uzanmış sessizliğin tadını çıkaran bir heykel ve tabii ki kedisi. KEDİSİZ OLMAAAZ!
Kavala'dan gelen feribotların yanaştığı sahil köyü Skala Rahonis'teki küçük tersane.
Akşam otelin yakınındaki meyhaneler sokağında, babası Edirne'den göç etmiş yaşlı bir Rum meyhaneci amcayla sohbet ederek yemek yedik.
3. gün sabah erkenden kalkıp yürüyerek, Limenas'a 2 km. uzaklıkta bulunan ve bir otel bünyesinde kaldığı için girişi ücretli ama nispeten sakin Makryammos Plajı'na gittik. Öğlene, ortalık kalabalıklaşana kadar yüzüp, yan gelip yattık.
Öğlen yürüyerek otele döndük, motosiklete atlayıp daha önceden gözümüze kestirdiğimiz yakınlardaki Pahys Plajı'na doğru yola çıktık.
Pahys yolunda, denizin kıyısında bizim deyimimizle "Ahtapot Anıtı".
Pahys Plajı'na vrınca önce çamların altındaki küçük tavernada yemek yedik.
Ahtapotun, Pahys usulü turşulu yorumlanmış hali.
Yemekten sonra Pahys Plajı'nda kebap yaptık.
4. gün sabah erkenden kalkıp Keramoti feribotuna bindik. Bu seferki, üstü açık garajlı feribottu.
evet Bilhan Abi kendisi eğer forumu okuyorsa, buradan ona selam ve sevgilerimi iletiyorum
Çok güzel bir geziydi, Aybige-Kerim arkadaşlar ile aynı yerlerde çekilmiş iki fotoyu bulabildim, arkada görülen koyda nefis yemekler yemiştik(illaki ahtapot ve kalamar ızgara, tabii yanında rakı eksiği olmadan )
Kayıt: Oct 20, 2005 Mesajlar: 202 Nerden: istanbul
Tarih: Pzr Eyl 13, 2009 1:53 pm Mesaj konusu:
Gerçekten detaylı bir rapor ve güzel bir gezi.. 2007 de kuzey Yunanistan gezim sonrası 1 gece konaklamalı gittiğim ve varış/dönüş feribot saati nedeniyle merkezinden çıkmadığım bu adanın güzel yüzünü görmüş oldum
teşekkürler _________________ Motosikletin gücü !
Arkadaşlar İstanbul dışında olduğumuz için çok gecikmeli bir cevap oldu biliyoruz ama kusura bakmayın. Hepinize çok teşekkür ediyoruz.
Sevgilerimizle
Aybige-Kerim
"ÖZGÜRLÜĞE GİDEN YOL YOKTUR, YOL ÖZGÜRLÜKTÜR"
En son Aybige-Kerim tarafından Çrş Ekm 28, 2009 9:43 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sevgili serif,
Onlar bize de hep geliyorlar. Aman hep gelsinler, hiç gitmesinler ki bol bol gezelim, yiyelim, içelim şu hayatta.
Sevgilerimizle.
Aybige-Kerim
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız