İlginç Bir Topige İstinaden.

[cyclist]

Doğayı katlet, katlettiğin yetmedi bina köşelerine kıstırdığın, aç susuz bıraktığın, canını yaktığın, yavrusunu ağlattığın zavallı çaresiz hayvanları da düşman belle, insanlığını da unut... Düşman bellediğin yetmedi, güya kafası çalışan tek varlıksın ya, en akıllıca çözüm olarak "öldürmek", "senden aciz olanın (gücünün yettiğinin) yaşam hakkını elinden almak" gibi ilkel bir eylemi doğru belle...
Eh ilkellik çeşitleri biçim biçim bu da vahşice bir biçim...
Tebrikler, zamanda geriye gitmeye ve taş devrinde yaşamaya hak kazandınız... Güle güle!
_________________
...ece... ciçek motorcu
CBF 150 - "taYYare"

[onlyrider]

Oooo konu sokak köpeklerinden çıkmış can alma hakkına dönmüş. Kurban bayramında kesilen binlerce koyun da can veriyor ama onları kesmek hak dimi? Et yiyor musunuz? Ya da tavuk? Onları canını almak da hak dimi? Neden? Çünkü efendim onları beslenmek için kesiyoz... Ya da ne bileyim lüks arabamızda popomuzun altında ısıtmalı koltuklarda derilerini kullanmak için öldürüyoruz. Konu can almak ise bu mantıkla boğazda balık tutmak bile yasak olmalı, balıklar acı çığlıklar atamıyor diye onlarınki can değil mi?

Dünyanın düzeni böyle arkadaşlar yaşam can almak üzerine kurulu bunda abartılacak bir durum yok. Döngü böyle sürüyor. İtlaf edilmeleri hoşuma mı gidecek?Hayır sadece sokak köpeklerinin insanlara zarar vermesindense, çocukları ısırmasındansa itlaf edilmesini tercih ediyorum olay bundan ibarettir. İlk tercihim tabiyki barınaklardır ama o çözümün ekonomik olarak uygulanması pek mümkün değil sebeplerini daha önceki mesajlarımda anlatmaya çalıştım. Olaylara realist yaklaşmak lazım. Siz ne derseniz deyin bugünün koşullarında en uygun çözüm hayvanlara acı çektirmeden itlaftır.
_________________
I only ride my bike, the rest is bullshit...

[cyclist]

Dediğim gibi taş devrine 1-2... Dikkat edin de beslenmek dışında öldürmenin normal olduğu ilkel ortamlarınızda irice bir parçanızı kaptırıvermeyin... Çok gülerim...
Mantık, inanç, beslenmek ayrı, her kafanın kızdığını katletmek ayrı konulardır, kurban bayramı ve gıda sektörünü konunuza alet etmeyin...
_________________
...ece... ciçek motorcu
CBF 150 - "taYYare"

[Beau_Ra]

Konunun en başına dönmek lazım. Köpekler büyük sorun mu gerçekten ? Gazetedeki üzücü de olsa bir haber yüzünden bütün köpekleri itlaf ettik.

bence suçlu köpek düşmanı gazetecilerdir
_________________


To live is to die...

[onlyrider]

[mkelleci]

ÜÇ FİRENK HAVASI

şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin
kaypak ilgilerin insanı, zarif ihanetlerin.


1. Capriccio Ölüm

Gülünç bir ölümle öldü deniyor Max Stirner için
çünkü mahvına sebep nihayet bir sinektir
ama Fanya Kaplan
nasıl öldü diye sorsak sanırım
işimiz fazlasıyla ciddileşir.

Bize ne başkasının ölümünden demeyiz
çünkü başka insanların ölümü
en gizli mesleğidir hepimizin
başka ölümler çeker bizi
ve bazen başkaları
ölümü çeker bizim için.

Ölümle şaka olmaz diyenler
kıyasıya yanıldılar bu çağda
Taksitle Ölüm diye bir roman yazıldı artık
Önce Öl/Sonra Öde denilmek suretiyle
aşılıp geçildi bu roman da.

Doların dalgalanmasına bırakıldı bu çağda ölüm
geceleri şehrin varoşlarında ikâmete mecbur edildi
gündüzün kimlik soruldu ona
sağcı mı solcu mu olduğu sorusuna cevap verdi
seken bir kurşun kadar
kurşunî bir kış denizi kadar bile
taraf tutmayan ölüm.


2. Ölüm Cantabile

Ben ne büyük bir dalgınlıkla bakmış olmalıyım ki hayata
görmedim orda çinko damlar ve plastik sürahilerin tanrısını
yerimi yadırgadım
yerim olmadı zaten kendi mezarımdan başka
çılgının biri sanılmaktan sakınmaya vaktim olmadı
durmadan bir beyaz aygırla taşardım derin göllerden
bir gebe kısrakla kaçardım derin ormanlara
güneşin zekâsıyla doymak isterdim
kaba solgun kâğıtlar sunardı
şehrin insanı bana

şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin
kaypak ilgilerin insanı, zarif ihanetlerin.


Ogün bugün, şehri dünyanın üstüne kapatıp bıraktım
kapattım gümüş maşrapayla yaralanmış ağzımı
ham elmalar yemekten göveren dudaklarım
mırıldanmasın şehrin mutantan ve kibirli ağrısını.
Azıcık gece alayım yanıma yalnız
serçelerin uykusuna yetecek kadar gece
böcekler için rutubet
örümcekler için kuytu
biraz da sabah sisi
yabani güvercin kanatları renginde
biz artık bunlar olarak gidiyoruz
eylesin neyleyecekse şehrin insanı

şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin
bozuk paraların insanı, sivilcelerin.

İşte öldüm, işte son kadife çiçekleri
son defneler, baldıranlarla kefenlediler beni
bütün kaçaklar için ince bir merhem oldu benim ölümüm
bütün hoşnutsuzlar yanlarında saklayacak
benim ölümümden yayılan kırpıntıları
boğaz tokluğuna çalışanlar
özenle kilitleyecek göğüslerinde
benim ölmüş olmamı
hiçbir yaprak damarından
hiçbir su özünden atamayacak beni
ortaya benim ölümüm sürülecek
pey akçesi olarak
tanrıların ölümünü bir üstlenen çıkınca
ama neler olup bittiğini hiçbir âyetten
hiçbir vakit anlamayacak şehrin insanı

şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin
pahalı zevklerin insanı, ucuz cesaretlerin.



3. Requiem

Bozkırda yaz akşamları seni seyrederdi
seni seyrederdi ormanda gürbüz sabah
ağırkanlı bir güneşle yaşanan kış
ağır, kanlı bir güneşle yaşanan hasat zamanı
bekârların kaburgalarına gümleyen karanlık
isterik kokusu beyaz dantelâların
seni seyrederdi
sen diriyken sana bakmak
başlı ve sonlu bir uğraştı sanki.

Gövdene imrenirdi ok atmayı bilenler
gövden aklın gibi engebeli ve dakikti
sokaklarda kavga çıkardı senin yüzünden
sen topuğunu gösterirdin ve dövüş başlardı
ejderlerle çarpışırdı bey çocukları
müminler müşriklerle savaşırlardı.
Toprak ve yağmur savaşırlardı
anahtar ve kilit
birbirine girerdi ekmekle bulutlar
kan ve su
nadirle zenit.

Isıtırdın salkımları bağlar bozulunca
tohumların bilgisine hısımdın
beyninde yelkenlerini açarak
serinlerdi kısır kadınlar
sen diriyken
sepetlerine çiçek doldurup insanlar
peşinden gelirlerdi
serüvenler peşinden yürürdü endazelerin
mekikler otlakların yörüngesindeydi
ayıklardı insanların rüyalarını
yaktıkları tütsü, okudukları yasin.


Sonra öldün, sonra ıslıkladılar seni
gösterişsiz tabutunu yuhaladılar
lahana yaprakları attı sana
sonradan görme tombul ortayaşlılar
semiz, genç burjuvalar seni
tepeden tırnağa fermuarladı,
akşam gezmesine çıkan emekliler bile
duygusuzca silkelediler üzerlerinden
senin gözyaşlarını.

Bir soğuk uzay
parıltısıyla anılıyorsun artık
kuru bir bilgisayar tıkırtısıyla
açıyorlar taç yapraklarını ancak
bir alkol koması sırasında
senin yorgunluklarını
hastanelere makbuz yaptılar
çekingen duruşunu intihara karşı
kullanıyorlar koğuşlarda
çünkü çoktan ölüm götürdü seni
ölüm ölüm
gündelik sözlerimiz arasında
geçecek kadar kaba.

[FatihADALI]

Yazılanları takip ederken içim şişti. Birkaç cümle yazmak istedim, cümlelerim ağır kaçtı. O yüzden sadece alıntılarla cevap vermek istedim. Öldürmek ne demek!!!

Birde lütfen dini konulara girmeyin.

[Pacci]

[onlyrider]

Biri yerine onlyrider deseydin daha hoş olurdu, zira o biri ben oluyorum galiba. Söylemlerinizi yıllarca hayvan beslemiş birisi olarak malesef boş ve türbünlere oynayan söylemler olarak değerlendiriyorum.
Bütün bu sorunların ana kaynağı sözde hayvanseverlerden kaynaklanıyor. Akmerkezde petshopta "aa ne cici şey alalım babacım" cümleleriyle başlayan yavru hayvanların macerası büyüyünce çoğunlukla sokakta sonlanmakta. Evet kesinlikle şehir merkezlerinde sokakta it vb hayvanlar olmamalı. Hayvan besleyenler için yasalar ve cezalar ağırlaştırılmalı, uygulaması etkinleştirilmeli. Sokak hayvanlarının çoğu yollarda can veriyor, hemen her gün işe giderken yolda kedi köpek leşine rastlıyorum. Bu hayvanlar bizim yarattığımız şehir merkezinde yaşamak üzere evrimleşmemişler. Orada bulunmaları kendileri de dahil olmak üzere herkes için bir tehlike. Gidin varoşlara gece vakti motorunuzla gezin bakalım sevimli sokak köpekleri size nasıl davranacaklar öğrenmiş olursunuz. Bu hayvanlar yüzünden sayısız trafik kazaları ve ölümler oldu, olmaya da devam edecek. Klavyede cümleleri dizmek çok kolay ama kendi çocuğunuz bir köpek saldırısına uğrasa tavrınız nasıl olur çok merak ederim doğrusu...
_________________
I only ride my bike, the rest is bullshit...

[emoak]

Daha önce de yazdım ama bu sefer konuya farklı daha doğrusu bizlerle ilgili anılarımla yaklaşayım.

Evlenmeden önce her gün bisiklet kullanırdım, hiç bir zaman otomobil kullanmayı heves olarak görmedim ve motosikleti de tanımıyordum hatta ben canımı dişime takmış gün boyu bisikletle dolaşıp dik bir bayırın tepesindeki evime dönmeye çalışırken yanımdan tüm gürültüsüyle ancak hiç de yorulmadan geçip giden motosikletlilere sinir olurdum. Bildiğim motosikletler ise mobylette, jawa ve Mz ile sınırlıydı. Mobylettelerin o kendine has gürültüsüyle ortada dolaşmaları kadar hiç bir şeyden rahatsız olmazdım. Çevremdekiler de aynı sıkıntıyı yaşardı, motosikleti kötü bilirlerdi yanısıra ölümcüldü ve serseri işiydi. Ben motosikletle tanışmadan trafikte gezen bu kadar çok motosiklet olduğunu bilmezdim, ne zaman ki bu işin içine girdim o zaman işler değişti. Neyin ne olduğunu öğrendiğimde, tecrübe ettiğimde kürek sapıyla dövdüğüm mobyletteçi için üzüldüm, küfür ettiğim sürücüler için utandım vs...

Sait Faik ne demiş; "bir insanı sevmekle başlar herşey..." Ben ise tüm yaşayanları sevmek diyorum. Kedisiyle, köpeğiyle, ormanıyla, deniziyle...

Konumuza dönelim;
-efendim sokak köpekleri dehşet saçıyormuş.
-Eeee motorcularda serseri o zaman, geçen tvde vardı kapkaç yapıyor, tecavüz ediyor, ne biliyim tek teker yapıyor fln...
-Yok değil, köpek çocuğu öldürdü
-Trafikte maganda dolu, hiç eğitim almadan parayı bastırıp aldığı ehliyetiyle övünen, kanun kural tanımayan, görgü ahla bilmeyen... Bunlarda her gün çocuklarımızı öldürüyor...
Örnek çok, kapayın gözünüzü herhangi bir sorunu bu repliğe yerleştirin...

Arkadaşlar yaşadığımız tüm sorunlar ülkemiz insanının maalesef eğitimsizliğinden kaynaklanıyor. Elbette bu durum yönetenlerin işine yarıyor. Bugün köpek barınakları açılsa, binlerce köpek beslense, yüzlerce veteriner buralarda hizmet verse ne olur. Aksi durumu zaten yaşıyoruz, zavallım bir çocuğun canını almış. Kim sorumlusu, köpek mi?
Yoksa cıncığının cıncığından bile vergi alıp yerine getirmesi gerekli hizmetleri aksattırdığı için başkaları mı?

Merak ediyorum hangi Milli Eğitim Müfettişi bu güne dek Bakanlıklarına bağlı bir sürücü kursunu denetledi ? Kaç belediye çöpe attığımız yemekler ile bile olsa sokak hayvanlarını doyurdu, bir yere topladı bir şeyler yaptı...
Bırakın sokak köpeklerini, sokakta yatıp kalkan çocuklarımız için bile ne yapıldı bugüne kadar(ara ara kamera karşısında şov yapmaktan başka)

Soner, bu arada Kurbanlıklar içinde aynı şeyler hissediyorum ancak daha önce yazmıştım, hayvanlar farklı amaçlar doğrultusunda evcilleştirilmiş vs diye... Abicim, bir inek ile bir köpek arasında -yaşam hakkı olarak değil de- hiç fark yok mudur? En nihayetinde ikisi de hayvandır ancak insanı insan yapan iletişim yetisi köpekte yok mudur? Bir ineğin, balığın vs... gözünün içine baktığınızda ne görürsünüz, ben birşey göremem ama bir köpeğe baksam ne hissediyor, ne yapacak vs anlarım. Bu yüzden de yüzyıllardır evlerimizde değiller mi?

Neyse zaten biz ne dersek diyelim hiçbirimiz gerçekten birşey yapamayız. Ne itlaf edilmesini düşünenler eline bir silah alıp bu işe girişebilir, ne de bizler bu soruna tamamen çözüm bulabiliriz. GÜnlerce tartışsak ne hissiyatımız değişir ne de başak birşey. Ancak benim gibi düşünenlerin yapabilecekleri küçük şeyler var, kuşlar için balkona ekmek kırıntısı koymak gibi, yazın sokağa bir kap su koymak gibi...


Sevgiler...


Ek: Ben uzun uzun yazana kadar başka şeyler eklenmiş,
Öncelikle aklı başındakiler-biri gibi yakıştırmalar hoş olmuyor. Hepimiz aklı başında insanlarız, kardeşiz, abiyiz ablayız, babayız... Tatlı tatlı konuşuyoruz...
_________________
Önder Can ÇETİN
0 532 776 66 34

Yamaha Crypton & XT 660

[goran]

Ya o değil de yazın karşıdan karşıya geçen kaplumbağalara çok üzülüyorum ben. Deliler gibi koşturmalarına rağmen 'top speed'leri yetmiyor. Asfaltta ezilmiş tosbağa görünce içimin yağları eriyor. Suçu ne bu garibanların sorarım size?! Canlı gördüklerimi yol kenarına koyuyorum ama nafile. Sahile vuran deniz yıldızları gibi.
_________________
Nomad

[YektaAli]

[onlyrider]

[alk22]

Neden normal insanlar gibi olayları konuşmayız biz ? verilen güzel örnekler gerçekten çok hoş,eminim pekçoğumuzda bu şekilde bir çok anektod da vardır.
Vardır da,kimse habare dikkat etmiyor ki;buyurun bir kez daha okuyun.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10485589.asp?gid=233
Başıboş sahipsiz köpekler 2 yaşındaki çocuğu kendi tarlalarında vahşice parçalayarak öldürmüşler.Bu ana babanın haline demi anlayış yok.
Memlekettte sorun zaten belli,bunu özelleştirerek "durum tespiti"yapıyoruz yapmasına da iş çözüme gelince birbirimize demediğimiz kalmıyor.Herkes birbirine fikrini kabul ettirmek zorundamıdır,hadi çarpışan fikirler kimseye uymuyor diyelim,buyurun o zaman yapılması gereken konusunda 3.,4. fikirlerinizi belirtiniz.
Fikrimizi söyledik diye tarafımıza verilen sıfalara bakarmısınız.
Eğer bu sıfatlar,2 yaşındaki çocuğu geri getirecekse şahsım adına razıyım.
Aşağıdaki benim kendi köpeğimdir,av yapabilmek için edinmiştim,av yapmadı,avdaki beklentilerimi karşılayabilecek bir cins değilmiş sonradan öğrendim,yani işime yaramıyor.Ancak pek çok kişi gibi sonradan sokağa atmadım,atmayacağımda.Lakin bu kadar sahipsiz hayvan gökten zembille gelmiyor,aralarında elbet "ahkam kesenlerin" de terk ettikleri vardır.


Lastvoyager Levent beyin dediği gibi " DOSTLUKLA"...
_________________
Alkan
SuZuKi V STRoM

[Pacci]

Önder ( emoak ) abi haklısınız her ne kadar bir tepki sonucundada ortaya çıkmış olsa yakıştırmalar hoş olmamış oyüzden bahsi geçen yerleri sildim. Doğru tepkilerimize dikkat etmeliyiz, hatırlattığınız için teşekkür ederim..
_________________
Ahmet PAÇCI - İstanbul

Vespa ET4
Harley Davidson 883 Custom