Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
1- Çamurda hafif yatış; abs lambası 1 hafta sönmedi.
bunun nedenini biliyorum ; elcik koruma donunce debriyaj kolu surekli basili kaliyor ( sensoru uyaracak kadar hafif basili ) buda onceden debriyaj sIkili bir sekilde kontak acildigi icin abs yi devre disi birakiyor .
3-Korna 1 günlüğüne sustu.
bu dedigim buton meselelerinden ( olmamasi lazim tabi )
2- Motoru 10 gün yatırdı. 11.gün marş verince tık sesi Bu nasıl akü kardeşim?
mars dugmesindeki elektrik kesme anahtari kapali tutulmayip alarm acik olunca bosaliyor . ancak bundan once kullanimda cok fren yapip akuyu yormak lazim ( ayak arka fren uzerinde unuturuyorsa da ) . cok elektronik devamli elektrik besleme aktif . stop ve park halindede beyin aktif . tabi bunlarinda olmamasi lazim .
dedim ya okyanusu gecip kiyida boguluyorlar .
Ortaya bazı tezler atmışsın ama nafile çabalar olmuş;
1- Elcik koruma filan dönmedi, ayrıca motor sola değil sağa yattı.
2- O kadar para sayılıyor ona göre buton kullanılsın.
3- Alarm veya başka bir sebepten, 10 gün içersinde bir taşıtın aküsünün boşalması kabullenilebilr bir şey değil. Kaç watt güç çekecek ki alarm sensörleri? Ona göre bir kapasitede akü veya daha verimli devreler tasarlanmalı.
Artık kıyıda mı okyanusun ortasında mı boğulunuyor orasını Allah bilir.
Objektif olalım; motor çok güzel, gerçekten karakter sahibi, tipiyle kullanımı özel bir alet. Ancak arıza yönünden çok da sorunsuz diyemeyiz. _________________ Engin
Kayıt: Oct 23, 2004 Mesajlar: 1547 Nerden: istanbul
Tarih: Sal Şub 07, 2006 8:54 am Mesaj konusu:
eyvallah opensea . bunlarin zikredilmesi cok iyi . gidersinler sorunlari madem ari ler . butun dunyadan geliyordur bu sikayetler .
ama motoru kullaniyoruz goruyoruz . hic kimsenin yapamadigini yapmislar . ozaman da bu sorunlar kiyida kaliyor . aninda cozulmesinide hesaba katarsak . ki tahminim bu detaylari bitirirler bir iki model icinde .
yalniz biz sovmeye devam edelimki netice alinsin ... _________________ HAYAT INSANIN BAYA VAKTINI ALIYOR
05325900066
SAM SEFERİ ; http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=5024&postdays=0&postorder=asc&highlight=sa
Kayıt: Aug 08, 2003 Mesajlar: 449 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Şub 07, 2006 9:42 am Mesaj konusu: Re: GS'in 25. yasgunu, arastirma
sinanozgen demiş ki:
Lutfen, ilgilenen herkes bu konuya tek bir mesaj atsin, sadece kendi fikrini yazsin. Baskalarina cevap, yorum, bravo, +1 yazmak icin etrafta bir suru baslik var
Gözden kaçıranlar olabilir diye hatırlatıyım dedim.
Motoru değiştirme kararı verdiğimde seçenekler biride GS di. Derin araştırmalar , kullanıcı yorumları ve özellikle yurt dışı kaynaklı GS sahiplerinin fikirleri beni bu seçenekten vaz geçirdi. Tek seçeneğim kaldı KTM 950 Adv. duruma göre KTM 990 Adv.
Hoşlanmadıklarım :
- Gereğinden fazla ağır olması.
- Üzerinde arızalanabilecek ve arıza yapması durumunda motorun çalışmasını bloklayacak çok fazla sensör ve elektronik ıvır zıvır olması.
- Boxer olması
- Şaftlı olması
- Acemi sürücü için harika , iyi sürücü için ağarlık sayılabilecek Paralever ve telelever gibi sistemlerin bulunması. Ve bu sistemlerin arazi şartlarında yol tutuşta fayda yerine zarar getirmesi.
- Korna veya sinyal tuşu bozulduğunda 5€ luk tek tuş değiştirilebileceğine 150 € komple değiştirilmesi, sağlam parçaların heba olması.
- Anlamsız bir şekilde ciddi derecede yağ yakması ve bunun yetkili servis tarafında normaldir şeklinde yorumlanması.
- Yavaş manevralarda son derece dengesiz olması
- On jant ölçüsünün 19" olması.
- Şanzımanından ödümü koparan parçalanma sesleri gelmesi.
- Fiyatının hak ettiğinden çok daha pahalı olması.
Benim için eksi sayılacak özellikler başkası için çok büyük artılar olabilir , bu tercih meselesidir. Kullanım amacı ve beklentiler değişik olabilir. _________________ "Hummerly, bupperly, zipperly, dupperly, hummerly, bupperly, zipperly, bop" -David Lee Roth
Can Yalım
Aprilia Pegaso T&T Raid
İstanbul - Kadıköy
Member of Toprrraaam Raydırs.
Kayıt: Oct 23, 2004 Mesajlar: 1547 Nerden: istanbul
Tarih: Sal Şub 07, 2006 10:00 am Mesaj konusu:
- Gereğinden fazla ağır olması.
??? en hafif makina...kuru 199 kg
- Acemi sürücü için harika , iyi sürücü için ağarlık sayılabilecek Paralever ve telelever gibi sistemlerin bulunması. Ve bu sistemlerin arazi şartlarında yol tutuşta fayda yerine zarar getirmesi.
??? ne agarligi ne zarari ???
- Yavaş manevralarda son derece dengesiz olması
??? en dengeli alet . bilakis en basarili noktalarindan biri .
Arkadaş 1150 GS için yazmış olmalı bunları. O bakış açısıyla yanlış diyemem yazdıklarına. Sübjektif değerlendirmelerdir elbette ama bunu yazısının sonunda belirtmiş zaten.
1200 GS ise bu eleştirilerin önemli bir bölümünü haketmiyor bence de.
Benimki biraz hariçten gazel okumak gibi gelebilir ama kısa bir şeyler söylemek istiyorum.
1200gs i birkaç km kullanma şansım oldu. İlk gözüme çarpanlar,
Biraz hissiz bir motor. Tahminen Necdet'in ivmelenme ile ilgili gözlemi bu yüzden. Benim vücut yapıma göre oldukça ağır. (Test yaparken neredeyse yan ayaktan kaldıramayacaktım. ) Tabii bu emsalleri için de geçerli. Kumandaların yerleri çok garip geldi. Emsalleri arasında görsel olarak en çekicisi. Aksesuarları çok zengin ve yakışıyor. Aliminyum çantaların daha çok yakıştığı başka bir model yok bence.
Bunların haricinde taktik, teknik, uzun yol vesaire hakkında yorum yapmak bana düşmez. 25. yılını kutluyorum. Kullanamasam da varolması bile güzel. En azından topic konusu yaratıyor. _________________ Yavuz Arslan
Kayıt: Aug 08, 2003 Mesajlar: 449 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Şub 07, 2006 10:29 am Mesaj konusu:
Oguzhan demiş ki:
-
sirf karalamak icin iskembeyi kubradan sallamayin lutfen . sallamadan oncede simdi sovecem cevap yasak hatirlatmasi yapiyor . ne etik ama ...
O yazıyı senin 4 tane bulaşma mesajına karşılık attım. Gereksiz avukatlık yapıyorsun diye konuyu açan kişinin bu uyarısını dikkate almadığın için . Malesef kibarlık olsun diye genel olarak yazdım ama meğerse doğrudan söylemek lazımmış.
Önüne gelende BMW avukatı olmuş . Beğenmek zorundamıyım kardeşim ... Çok istiyosan aç bir topik sabaha kadar anlat bana ne kadar klass bir motora sahip olduğunu . Ama Sinan açtığı konuda ricasına uyup, bu cevap haricinde bir daha mesaj atmıyacağım. _________________ "Hummerly, bupperly, zipperly, dupperly, hummerly, bupperly, zipperly, bop" -David Lee Roth
Can Yalım
Aprilia Pegaso T&T Raid
İstanbul - Kadıköy
Member of Toprrraaam Raydırs.
Acikcasi, arastirma GS'in kalitesi veya "super"ligi uzerine degil, yazdigim gibi urun kimligi(veya imaji)nin nasil ve ne sekilde surdurulebildigi uzerine.
Dolayisiyla pozitif veya negatif butun fikirler benim icin onemli.
GS'e "cok moktan motor, cunku..." yazan da olsa, o bile bir kriter olusturuyor, tabii sebeplerini kendi kullanici anlayisina dayandirdigi takdirde.
Dolayisi ile hic bir seyi savunmaya gerek yok. Akillarina sonradan kendileri ile ilgili fikirler gelenler elbette ikinci, ucuncu mesaji yazsin ama lutfen savunmaya donusturmeyelim.
Evet çok güzel bir topik olmuş. Ben bir Varadero kullanıcısı olarak GS hakkındaki olumlu yada olumsuz düşüncelerimi aktarmaya çalışıcam.
Aslına bakarsanız GS i çok seviyorum son derece kaliteli ve güzel bir motor görünümünde. 2004 Motosiklet fuarında GS 1200 ü görünce hayran kaldım. Belki ilerde bundan alırım diye düşünmedende edemedim. Taa ki test sürüşünü yapana kadar.
GS 1200 test sürüşü için aldım.Ağzım kulaklarımda çalıştırdım Şileye gidip gelicem düşüncem bu. Çıktım yola Şile kavşağına geldiğimde yüzümdeki gülümsemenin yerini hayal kırıklığı aldı. Bir an evel Varaderoma kavuşmak için can attım diyebilirim.Ve Varaderoma kavuştuğumdada ohh be dediğimide çok iyi hatırlıyorum.
GS 1200 ün hoşuma giden, düşük hızdaki torku , karizmatik görünümü , şaftlı olması, Telever ve paralelverin benim için bir önemi yok. Kaldıki televerin yoldaki kusurları çok iyi örtüğü için tehlikelerden geç haberdar olunduğu konusundada OMM eğitimi olan Ara Teori de Paulo bol bol bahsetti ve GS ile ilgili görüşlerini akardı..
Hoşuma Gitmeyen yanları
* Motosiklet henüz 3.000 km de idi ve sekronu kaçıktı.3000 Km deki bir motorun sekronun kaçık olması ne demek.Son derece kaliteli ve övgüler yağdırılan bir motosiklet için.
*Motosiklet sabit gaz açık belli bir hızda giderken, nasıl anlatsam gitmek istiyor bir yandanda yok ben gitmiyeyim der gibi sarsıntılar var yani akıcı değil.
* İvmelenmesi 1200 cc lik bir motora yakışmıyor.
* Vibrasyon. Çift silindirli bir motorda bu kadar vibrasyonun olması hoş değil.Mühendislik harikası gözüyle bakılan bir motorda vibrasyon atlanmış olamaz. Heleki enduro touring bir motosiklet için hiç yakışmıyor. Hani touring kelimesi geçmese anlıcam.
* Mekanik gürültüsünün çok fazla olması. Ben mekanik gürültüyü önemserim. Zira mekanik gürültünün çok fazla olması demek parçaların uyumlu olmaması demektir diye düşünürüm. Teknolojik harikası olan bir motorda bu gürültü hiç hoş değil.
* Yağ yakması. Yağ yakmasının sebebi hava ve yağ soğutmalı olduğundan piston ve silindir arasındaki boşluğun çok daha fazla teloranslı olmasından kaynaklanıyor olabilir. Yada motor ısınınca silindir ve pistonun genleşme katsayıları arasındaki farklılıktan da ortaya çıkıyor olabilir. Diye düşünüyorum bu sadece benim fikrim. Kısaca hangisinden kaynaklanıyor bilmiyorum ama yağ yakması hoş değil. Yağ yakan bir motor teknolojik harika gözüyle bakılmaz yada ben bakmam.
* Konfor fena değil ama çok iyide değil. Artçıyı yoracağını düşünüyorum.
* Tüm GS lerdeki Eksozdan çıkan koku bir şeylerin doğru gitmediği konusun da bir bilgi veriyormuş gibi.
*Fiyatı kesinlikle kalitesi ile örtüşmüyor.
Benim için yukarıda bahsettiğim şeyler bir GS sahibi olmamak için yeterli nedenler.
Varadero dört dörtlükmü benim için elbette değil hoşuma gitmeyen yanları var ama bu kadar çok olumsuz yönleri yok.
Sadece BMW ler içinde kısıtlı olmayıp genel markalar içinde Enduro touring makinalar arasında seçim yapacak olsam benim tercihim KTM 990 ADV olacağı kesindir. Tam istediğim özellikler var bu makinada. Ama bu makineyı kullanmak için henüz erken. Kanımı kaynatıyor ne yalan söyliyeyim. İkinci yine Varadero olurdu.
Bence BMW markası her nekadarda etkili değil diyen arkadaşlarım tekrar düşünsünler.Tekrar eğer hayır etkili değildi diyorlarsa tekrar düşünsünler.
Bir saptama daha yapayım. GS in ikinci eli daha güçlü daha kolay elden çıkartılabilir. Bunu hepimiz biliyoruz . İşte bu kolay elden çıkartılabilirliği motosiklet alırken tercih meselesini güçlendirdiğidir. _________________ Necdet YETİŞGEN
TORUK MACTO
GL 1800 GOLDWING
34 BVG 67
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 143 Nerden: istanbul
Tarih: Sal Şub 07, 2006 12:11 pm Mesaj konusu:
Necdet demiş ki:
* Motosiklet henüz 3.000 km de idi ve sekronu kaçıktı.3000 Km deki bir motorun sekronun kaçık olması ne demek.Son derece kaliteli ve övgüler yağdırılan bir motosiklet için.
Ona "sekron" değil de, "senkronizasyon ayarı" diyelim. Bu ayar, R1200GS'te hem gaz tellerine, hem de her iki silindirin rölanti step motorlarının durumuna bağlı. Her ikisi de dışta olduğu için kötü niyetli birisi ayarı kolayca bozabilir, o kadar ön yargılı olmayınız. Kaldı ki ayar bozuk da olmayabilir, ayarın nasıl olduğuna motor tamamen ısınınca karar verilmelidir, ayar kaçıksa da yüksek motor devirlerinde, yani motoru sürerken bunu hissedebilmeniz çok zor, deneyimli bir Boxer sürücüsü olmanız gerekir.
**Yağ yakması daha çok silindirlerin yatay konumlandırılmış olmasına bağlıdır, ama dezavantaj gibi görünen bu özellik, motorun hava ile kolayca soğutulmasını, supap ayarlarının vs. kolayca yapılabilmesini sağlar.
**Varadero'nun 0-100 km/h hızlanma değeri 3.8 saniye iken, R1200GS'in hızlanma değeri 3.4 saniyedir, tork eğrilerini ve ağırlıklarını karşılaştırırsanız da bunu teyid edebilirsiniz, bu konuda size katılamıyorum.
Kayıt: Non 0, 0000 Mesajlar: 368 Nerden: Gayrettepe
Tarih: Sal Şub 07, 2006 12:37 pm Mesaj konusu:
-Polemige girmeksizin aracin kendileri icin dusundurduklerini, neden bu araci tercih ettiklerini,
650GS benim ilk motorum.Motosiklet sevdası gönlüme yerleşir yerleşmez,bu işin olumsuz yönlerini de araştırken,frenleme sırasında teker kilitlemenin çok büyük sorunlara neden olduğunu öğrendim ve alacağım motorda kesinlikle ABS olması gerektiğine karar verdim.Tarzım da enduro idi ve ağırlık merkezinin yere yakın oluşunun sunmuş olduğu kullanım kolaylığı+ABS li olması neticesinde 650GS e karar verdim.
-Urun kimliginin(markanin), secimde(veya gelecekte) etken bir rol oynayip oynamadigini,
Tabiki oynadı.İnsanların yolda giderken saşesi kopan bir motor yüzünden,ithalatçı ile yaşadığı sorunları okuyunca,tercihimi Bmw'dan yana kullandım.
-Yuzdeye vurursak(yaklasIk) daha cok hangi yol sartlarinda kullandiklarini,
%90 şehiriçi,%10 toprak yol gibi...
-Asagida yer alan modellerden secmeleri gerekse, tercihlerinin hangisi olacagini ve cok kisaca nedenlerini
1200GS i seçeceğim.Şuanki motorumdan daha güçlü,daha estetik ve ağırlığı neredeyse şimdiki motorum kadar.
**Varadero'nun 0-100 km/h hızlanma değeri 3.8 saniye iken, R1200GS'in hızlanma değeri 3.4 saniyedir, tork eğrilerini ve ağırlıklarını karşılaştırırsanız da bunu teyid edebilirsiniz, bu konuda size katılamıyorum.
Necdet
Alıntı:
* İvmelenmesi 1200 cc lik bir motora yakışmıyor.
İkisinin arasında çok fark var.Siz ivmelenmesini Varadero ile kıyasladığımı düşünmüşsünüz. ben ise 1200 cc ye yakışmıyor demişim.
GS 1200 Varaderodan daha güçlü ve daha torklu bu konuda bir iddiam yok. Dolayısıyla 0-100 km/h a 4 sanise kadar daha iyi olması normal. Ama bu 4 sanise çok profesyonel kalkışlarda kendisini gösterirki ciddiye alınacak bir şey değil. _________________ Necdet YETİŞGEN
TORUK MACTO
GL 1800 GOLDWING
34 BVG 67
Kayıt: Jul 24, 2003 Mesajlar: 402 Nerden: ISTANBUL
Tarih: Sal Şub 07, 2006 8:37 pm Mesaj konusu:
40.000 dir 99 model R 1100 GS kullanmaktayım ve kısmet olursa uzun bir süre daha kullanmayı düşünüyorum.
1. Görünümü çirkin olmasına rağmen son derece heybetli durması, anlayana
2. Ağır bir makina olmasına rağmen hareket halinde son derece hafif bir motor izlenmi vermesi
3. Ağırlık merkezinin aşağıda olması nedeniyle virajlara son derece güvenli ve dengeli girmesi
4. Tam yüklüyken bile hiç zorlanmadan yol alması
5. Paralever-Telelever gibi bir tekniğe sahip olması
6. ABS olması
7. Şaftlı olması
8. Uzun yolda sürücü ve artçısına rahatlık sağlaması diyebilirim.
Motoru 70% asfaltta, haliyle 30% yol dışında kullanıyorum
Ürün kimliği elbette bir kriterdir, yıllardır kensini ispatlamış bir marka sonuçta
Model olarak : R 1100 GS, R 1150 GSA ve R 1200 GS sıralaması yapmak isterim.
Aklıma geldikçe yazarım tekrar
Sinan bu güzel topic için teşekkür ederim,
sevgiler, _________________ ARAL
C.ARMAGAN ALBAYRAK
ISTANBUL
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız