Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Sal Oca 17, 2006 12:10 am Mesaj konusu: DonKisot ve SancoPanco Bruksel`de degirmenlere karsi-Ucaklar
Sabah gun agiriyordu. Don Kisot hazirlanmis, zirhini kusanmis, mizragini parlatmisti. Sapkami takip, esegin uzerine bindim.
"Saldiriiiin" diye haykirdi Don Kisot, saldirdik...
Bruksel Oto-Moto fuarindan goruntuler tum hiziyla burada:
Gitmisken biraz da Bruksel`den bahsetmemek olmaz tabii ki:
Ulen ekrana baka baka astigmat ya da miyop olduk galiba? Ha bunu koyduk diye "resim egri, saygi sevgi" diye yazmayin, benim esek "kultur turu" adi altinda beni Kraliyet Savas Muzesine goturdu. "Emanetlerim" saglam:
Neyse, aralarina tek cumle sIkIsmis 1350 fotograf (o kadar vardir herhalde) koymadan dursam iyi olur. Geri kalan pek yakinda, tekmili birden fotograflarla burada...
1350 resim dedi bir galiba
Yaşadık desenize
Sabırsızlıkla bekliyoruz Lütfen en kısa zamanda diziye başlayınız.
Patlamış mısır kola ve alaska frıgo hazır
Kayıt: Jul 28, 2003 Mesajlar: 188 Nerden: Istanbul
Tarih: Sal Oca 17, 2006 5:13 pm Mesaj konusu:
Nihayet bu motoru yakindan goren arkadaslara sahip oldum !..
Sokakta ilk gordugum kisiyi cevirip; "len sen benim kim oldugumu biliyon mu? .. ben bu motoru gormus kisilerin arkadasiyim" diycem .. ve buraya noktayi koyuyorum . <- Nokta _________________ Shervin Naghavi
Goztepe / Ist.
~~There is a very fine line between "hobby" and "mental illness"~~
Gunlerden Cumartesi, ikimizin de yapacak daha onemli bir isi olmadigi icin dolasmaya ciktik. Bu Don Kisot`a yazik vallahi, cevrede sadece dumduz giden otobanlar var. Oyle bizdeki gibi "iiiinnnn, ben basip giderim abi, otobanda motora hiz limiti mi olurmus" seklinde kahramanca hiz da yapilamiyor. Hiz limiti 100km-s.
Neyse, dogrultumuzu doguya cevirdik, bayik otobandan Aachen`a kadar gittik. Burasi Almanya sinirlari icinde kucuk ama guzel bir sehir. Sehrin guzelliginden cok buradaki BMW bayisi Kohl ile ilgiliyiz aslinda. Don Kisot`un Varade... aman ne diyorum kafam karisti, GS`ine koruma demiri bakacagiz.
Kohl`u, bizim gezilerimizi izleyenler hatirlayacaklardir, 2 yil once yaptigimiz Alp Daglari seyahatinde buradan scooter kiralamis, 2500km. yapmistik. 4 katli bir yer ve sadece BMW degil, Ducati, Aprilia, Kawasaki, Harley, Buell ve Honda(yan tukkanda)`nin da bayisi.
Iceri girer girmez birden carpiliyorum, Allahim, o da nesiydi:
Benim esegi bu Ducati S2R`la degistirsem mi diye dusunmuyor degilim. Ducati`nin Monster serisi yil olarak ne kadar yaslansa da bence hala cekiciligini koruyor. S2R gecen sene S4R`dan calinan egzos ve arka masa tasarimi ile piyasaya 800`luk olarak cikti(bu sene de 1000 cc.-95HP`lik versiyon piyasada). Guc verisi pek parlak degil, 77 HP kadar guc uretiyor ama olsun, karizmasi sesi yeter.
Uzerine atlayip gitmeye calisiyorum:
Don Kisot beni zorla durduruyor ve aramizda:
SP: Cekilsene canim kardesim onumden
DK: Yok abi, tamam fiyat guzel, 9 binden 7777`ye dusmus, ama surus pozisyonu rahatsiz. Baksana ne kadar one yatiliyor.
SP: Birak rahatsizligi falan, "bÖÖÖÖÖh" diye dolasmak istiyorum, trafik isIklarinda zilleri takip oynamak istiyorum ben bununla...
DK: Iyi de senin bu yaptigina oyun bozanlik derler, "uzun yol yapacagiz" diye beni kandirip Varader... aman GS aldirdin, simdi kalkmis Ducati alacagim diyorsun. Olan benim SV`ye oldu. Hayir madem rahatsiz bisi alacaksin, benim SV`yi al bari.
SP: Bak aciyorum gazi, cekildin cekildin, yoksa Varadero tepmis GS`e donersin bak...
DK: Ohooo, oynamiyorum abi ben, hem hadi aldin bakalim nasil gotureceksin ki Berlin`e, vergisi mergisi var bunun.
SP: Arkadasim, konuyu birkalamiyalim. Az once Almanya sinirini gectigimizi unuttun galiba. Tamam, kontrolden falan gecmedik ama Almanya`dayiz artik. Ne vergisi ulen?
gibisinden bir konusma geciyor. Ben bu muhalefet sonucunda motora olan ilgimi icime gomerek digerlerinin uzerinde gezinmeye basliyorum.
Don Kisot`un ilgisini ise Z1000 cekiyor:
ama daha sonra da Aprilia Pegaso Strada uzerine yogunlasiyoruz. Bu arac, bu hafta sonu gorecegimiz tek Aprilia olacak. Fiyati 2005 model oldugu icin 5500 euro seviyesine dusurulmus. Sonradan farkediyoruz ki debriyajda da eksiklik var. Debriyaj kolu kirikmis megerse.
Butun bunlar olurken, DK birdenbire bagirdi:
"Bak yahu, yapmislar iste, vallahi bu benim aklima gelmisti":
BMW HP2`nin Supermoto versiyonunu yapmis AC Shnitzer. Bu firma genellikle BMW`nin arabalari icin modifikasyon parcalari uretiyor. Öne White Power amortisorlu catal koyup, arka-on jant ve lastikleri degistirmisler. Gayet de guzel olmus. BMW`nin yapmamasi icin hic bir neden yok.
O demir mi, bu demir mi diye sagi solu kurcalar, kataloglar arastirirken, full+full Touratech ekipman ile donatilmis bir HD gorup duruyoruz.
Arzu edenler HD aksesuarlari icin www.sanco-eurohesabi-touratech.de`den faydalanabilirler. Ancak once para odeniyormus, sonra mal gonderiliyormus.
Ozet olarak sonunda demir begenemeyerek ve de pahali bularak (orjinal BMW koruma demiri 258 euro idi), Aachen`a iniyoruz. Gun erken karariyor ama gunes guzel batiyor. Aachen`in merkezi tipik bir eski Avrupa kenti. Carsisi oldukca kalabalik:
Cumartesi ve de dukkanlar acik oldugu icin insanlar sehir merkezine akin etmislerdi.
Tam bu sirada Ikiteker Forumlari`nin binasini buluyoruz. Heyecan icinde fotograf cekip belgeliyoruz:
DK`a "Yahu bak milletin bayramda nereye kayboldugu anlasildi. Meger buralara gelip lokal tutmuslar." diyorum. Icerde ikitekerciler guneslenmekle mesgul:
Arkadaslari pek cikaramadim. Uzuuun uzun 'sss ikitekerciler" diye bagirdiysak da, kulaklarina bir seyler taktiklari icin sesimizi duyurmak mumkun olmadi.
Aksam yemegini Liege-Luik`de yedikten sonra donduk...
DK ve SP biraraya gelip metal atların peşinde Avrupa'nın altını üstünü getirirler.
Biz de arkası bir türlü gelmeyen macera kısımlarını mısır patlakları elimizde bekleriz.
Reva bu hayat bize ...
Sinan oğlum, kopmuşsun valla... Kostüm olayı beni bitirdi, şu Berlin faslı bitsin seni kendi ellerimle doktora götüreceğim ... Ha tabii, GS'e daha ne takılır ve nasıl temin edilir konularıyla daha önce kendim tırlatmazsam ... _________________ 72' Ahmet ERTÜR
70' BMW R 75/5 (Yorgun Frolayn)
05' BMW R 1200 GS (Sarı Şekerim)
05' Kanuni 125 Cheetah (Kara Uçurtma)
CR'dan güvenli sürüş önerisi: Motorumuzu bir gün çocuğumuzun sürmesini isteyeceğimiz gibi sürelim!
Bruksel Avrupa Birligi`nin ve de Belcika`nin baskenti. 1 milyon kadar nufusu var. Belcika`nin en ilgi cekici ozelligi, nufusu Flaman ve Fransiz kokenli iki farkli halkin olusturmasi. Bu izafi sInIr enteresan bir sekilde Bruksel`in tam ortasindan geciyor. Kuzeyinde flamanca, guneyinde ise fransizca konusulan bir kent Bruksel.
Sehrin merkezi Grand Place denilen bir meydan:
Not: Bu fotografin duzgun olani da var. Benden izinsiz kullanilmasin diye duzgununu koymuyorum
Belediye Binasi GP`in en gorkemlisi...
Bu meydanda yilin her doneminde cesitli etkinlikler duzenleniyor. Cicek tarhlarindan yapilan resim senligi en etkileyici olani. Ama ona daha var sanirim:
Bruksel sehir merkezinden disari dogru ciktikca, daha cok ufak tefek sira evlerden olusan guzel sokaklarda adeta kaybolmak mumkun. Google`da Bruksel ile ilgili bir arama yapin, GP`den baska pek bir fotograf bulamayacaksiniz. Oysa ki dar ama nefis evlerle dolu sokaklarda yurumek cok keyifli. Sokaklar arasinda cok sayida pasajlar var.
Bruksel`in en meshur olan tarafi 1910`larda cogunlukla burada uygulanmis olan bir mimari tarz "Art-Nouveaux" (ya da DK`ya gore Ar Nova) yani "Yeni Sanat". En onemli ozelligi binalarda bol bol kullanilan bitki kivrimlarina sahip celik tasiyicilar ve cam...
Ic mekanlar da bu tarza gore tasarlandiginda ortaya soyle bir kompozisyon cikiyor:
Burasi AN`nun babasi sayilan Victor Horta`nin tasarladigi 1900`lerden kalma bir alisveris merkezi. Bugun Cizgi Roman Muzesi`ne donusturulmus durumda.
Cizgi Roman Bruksel`in meshur oldugu ikinci bir nokta. Mesela yukaridaki fotografta gorulen kirmizi fuze, "Tintin Uzayda" macerasindan alinma.
Pek cok cizgi romanin cizeri Bruksel`de dogup buyumus kisiler. Walt Disney haricinde cizgi-romanin ve karakterlerinin Bruksel`den ciktigi goruluyor. Hatta Walt Disney`de gelistirilen pek cok karakter, Alman isgalinden kacan Belcikali cizgi-romancilarin gelistirdikleri imis.
Redkit, Tin Tin, Sirinler, Betty Boop, hep buradan cikmis. Sehrin her yerine yayilmis magazalarda degerli cizgi-romanlara ve kahramanlarin recineden dokulmus figurlerine rastlayabilirsiniz:
Biraz da muze gezelim. Muze gezmek bazen ic bayiltici olabilir ama merak etmeyin enteresan seyler gosterecegim:
Burasi Le Cinquantenaire, Bruksel`in merkezinde, Paris`ten etkilenen kralin yaptirdigi Arc de Triomphe benzeri Zafer Taki. Hemen yaninda Kraliyet Savas Araclari Muzesi var. Giris bedava...
Girelim muzeden iceri...
Muze`nin tarihcesi Napolyon donemi ile basliyor. Waterloo, Bruksel`e bir kac kilometre uzakta oldugu icin, savas sonrasinda sanirim araziye dagilip Fransiz ordusunun nesi var nesi yok toplayip muzeye koymuslar. Bu birinci kismi olusturuyor.
Birinci Dunya savasi da cogunlukla bu topraklarda gectigi icin ona da bolum ayrilmis. Neler yok ki, migfer koleksiyonlari, her ulkenin ayri giysi-silah bolumu, siper dekorlari.
Ayni sey Ikinci Dunya Savasi icin de gecerli. Almanlara ait silahlar, V Roketleri, kiyafetler, silahlar. V Rokatinin arkasina da sunu asmislar:
Simdi ucak hangarina gecelim:
Ucak hangari oldukca zengin. 1. dunya savasi ile baslayan koleksiyonun son-en guncel parcasi Belcika Hava Kuvvetlerine ait bir F16. Arkasinda havada asili bir Junkers Yolcu ucagi.
1. Dunya savasi ve kucuk ucaklardan olusan koleksiyon asma kata yerlestirilmis:
Daha buyuk olan 2. Dunya Savasi`ndan kalma tek ve cok pervaneliler, daha guncel olan savas jetleri hangarin zemin kismindalar.
Ingilizlerin meshur avci ucagi Spitfire`i az once koymustum.
Jetlere de birkac ornek vereyim:
Bir Migoyan Gourevitch 23, yani MiG 23. 1967`de Ruslar tarafindan 4000 adet uretilmis. Bu gordugunuz 1975 model:
Bir Fantom F4, arkasinda havada asili "ucan tabut" F104:
Buradan disari cikildiginda ise Tank Bahcesine geliyorsunuz.
Bahcede ikinci dunya savasi ve Nato`dan kalma bir suru tank var. Insanin bir tanesine atlayip gidesi geliyor.
Daha fazla uzatmadan heme karsidaki muzeye gecelim. Burasi da enteresan bir yer. Adi "Autoworld" yani araba dunyasi.
Iceride arabanin tarihcesini anlatan bir kronolojik sergi ve bunun haricinde 1900-1940 arasindan kalma pek cok araba var. Yeniler gorece az sayidalar.
Bu arabalarin cogu kraliyet ailesi ve ozel koleksiyoncular tarafindan buraya hediye edilmis araclar. Belcika`nin oto-moto fuari da uzun yillar bu salonun icinde yapilmis.
Kultur turumuzu, konumuza uygun bir sekilde bitirelim, sergi alaninda tek bir motosiklet vardi:
"Eee simdi, ne var ki bunda?" diyebilirsiniz. Bu arac bir Honda NR. 1991 yilindaki Tokyo Motosiklet Fuari`nda "Konsept Arac" olarak tanitilmis, aslinda bugunku SS- Reyzing`lerin atasi sayilabilir. 14 bin devir dakikada 130 HP uretebiliyormus. 92 yilinda gunde 3 adetten 800 adet uretilmis. Enjeksiyonlu V4 motor ise VFR`nin amca ogluymus.
Bir diger enteresan ozelligi de oval pistonlari:
Toplamda 8 buji ve 32 subapin kullanildigi motordan Fransa`ya sadece 34 adet gelmis ve o zamanin parasi ile 57 bin eurodan satilmis.
Bizde yoktur herhalde. Bu arac motosiklet dunyasindaki mil taslarindan birisi.
Arkasi Yarin: Tomahawk`tan detaylar ve Motosiklet Fuari etabi
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız