Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Şub 24, 2008 4:56 pm Mesaj konusu:
hasafrica demiş ki:
ilyada demiş ki:
Bi teneke benzin döküp yakmalı !
Bu olaya cuk otururdu.
Sen biliyorsun aslında ama ben onu anlatayım abi ,
İhsan Amca'yı tanır mısınız bilmiyorum. Şu an Türkiye'de yaşayan, hala faal olarak motora binen (binmeye çalışan), muhtemelen en eski ve en yaşlı motorcudur. 82 yaşında ve son 29 senedir de aynı motora biniyor. Son 60 yıldır motora binen bir adam. Son yıllarda sepeti de bağladı ve bastonla binmeye devam ediyor...
İlk tanıştığımız yıllarda söylediği bir sözü hatırlarım ; "Herkes Bmw'ye binemez" demişti, ben de bu lafı ilk anda bir marka ayrıcalığı olarak anlamıştım. Açıkladığında ortaya çıkan şuydu :
Herkes motora da binemez, kendine has türlü zorlukları vardır. Muavene ile giden bir araçtır (Muavene onun kullandığı kelimedir), herkes kullanabilir ama herkes uzun yıllar devam edemez. Bunlar Bmw markalı motorlar için de ayrıca geçerli şeyler. Bmw'ye binmek elli senedir sıkıntılı. Kendine has sorunları ve hepsinin kendine has çözümleri olan bir marka çünkü parça temin etmeden tutun da, motorun temel yapısına kadar herşey diğer marka ve tasarımlardan farklı. Eskiden sayıca çok az bulunurdu, şimdi çoğalmış olması bu kendine has farkların ve bu farklardan doğan sıkıntıların ortadan kalktığı anlamına gelmiyor.
Hiç değişmeyenleri ben birer cümle ile sıralayayım :
Parçası %20 daha pahalıdır. (Dist. firmadan temin edince %40)
Servisi sadece kazalı motorları güzel toplar ama ayardan, tamirattan, arıza sebeplerinden pek anlamaz.
Tamircileri her dönem tehlikeli idi, hala öyledir.
Tamirci sayısı oransal olarak eskiden de azdı, şimdi de az.
Eskiden de iyi motordu, şimdi de iyi motor.
Sorun çıkartan modelleri son seride bir rekor kırdı. İşte bu yeni.
Daha yeniyken sorun çıkartan şeylerin çok tutuluyor olması hepten yeni.
Eskiden de hava atmaya müsait bir "imajı" var idi, şimdi de var.
Motordan hiç anlamayan adam eskiden de uzun yıllar binemezdi, hala binemiyor.
Bu tasarımı sevmeyen adam eskiden de katlanamazdı, hala katlanamıyor.(zaten kasmaya gerek de yok)
Parayı basarım, alırım köpeğim olur, bana hizmet eder, çatır çatır binerim diyen adam eskiden de pişman oluyordu, şimdi de oluyor. (Benim bu niyetle tercih ettiğim motor 125 cc. Japon motoru. Gerekirse atıp bir tane daha alabilirim)
Sırf hava atmak adına, hiç işlerine yaramayacak, farklı amaçlara hizmet eden motorları tercih edenler eskiden de vardı, şimdi de var.
Sırf çekemediği için bok atan, ne gariptir ama altı üstü cansız bir makinadan nefret edenler de öyle.
Cansız makinanın bazı şeyleri, değerleri, kalıpları temsil ettiğini düşünenler de. (Haklılar, sayelerinde sonuç o oluyor)
....................
Ben imzanın altına niye öyle yazdım ?
Hasafrika kendin yap sakın onlara götürme demişti, ben onun sözünü dinlemeyip servise, tamirciye, tamircilere götürdüm motoru ve hanyayı konyayı gösterdiler...
...................
Bir bmw'ye biniyorsan ve Türkiye'de yaşıyorsan az da olsa motordan anlamak zorundasın. Bunun lamı cimi yok !
Hiç anlamayan bir kullanıcı açısından 11xx ve öncesindeki tüm modeller, yeniyken, (hurdası değil !) bir yere kadar yürütülebilir. Biri bakım yapar, öteki biraz bozar, beriki ufak tefek bişeyler aşırır üzerinden ama motor yürür. (Bu adamlarla bir yere kadar. Örneğin, artık içinin açılma vakti gelene kadar.)
Ama yaşadığımız tecrübelerden ve hepberaber öğrendiklerimizden de anlıyoruz ki son seri için bu böyle değil. Sorun çıkartmaya daha yeniyken başlıyorlar ve anlayan, işi bilen adamın da en küçük müdahele şansı yok.
Konuları birbirine karıştırmadan gerçek ne ise kabul edip ona göre hareket etmek lazım.
Boş laf bunlar. (Türkiyede diyeceğim ama batıda da durum çok farklı değil) Bin de görelim o zaman ? Hiç sorun yaşamadan, servise öpülmeden kaç km. yaptın ? Hepsini topla, motor toplam kaç kilometrede ? Peki sonuç alabiliyor musun ? Parayla olmuyor demek ki ?
..............
Yeni motor almayı düşünenler, bir türlü karar veremeyen arkadaşlar için affınıza sığınarak tavsiyem : NE İSTEDİĞİNİZE ve AMACINIZA odaklanın arkadaşlar. Her markanın EN SORUNSUZ MODELLERİNİ tercih edin. Bütçenizi aşacak işlerin altına girmeyin, ASLA ETİKETE BAKMAYIN, ve cansız bir makinayla etiket peşinde koşanları da yoksayın, kafanızı çevirin yoksa siz de otobüsle gezersiniz.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Şub 24, 2008 6:31 pm Mesaj konusu:
Bir anlamda öyle ama asıl dikkati çekmek istediğim de şu :
Her markanın altında onlarca model var, hiçbiri aynı değil.
Her markada az sorunlu model var, bir de çok sorunlu model var.
Bu marka Türkiyede zaten sıkıntılı, e bir de gidip en sıkıntılı deneme aşamasındaki modelleri alırsan... Tecrübe diye birşey var ; bir model piyasaya çıkar, birileri alır bakar ve onların tavsiyeleri üzerinden değerlendirme yapar insanlar. Üretici firmalar bile o tecrübeler üzerinden değişiklik yapıyorlar. Ama bmw markasının sanki buna ihtiyacı kalmadı çünkü tüm dünyada bok gibi satıyor... Yani bu bilinmeyen birşey değil ki. Al başka birşey ve bekle üç beş sene. Kovalayan mı var ? İlle son modele, ille en pahalısına binmek neden ?
Olaylar çok başka. Markaların yıllık kataloglarını, broşürleri aç bak. Oradaki resimlere, aktarılmaya çalışılan o "cool" imajlara felan bak. Bunlar da yeni şeyler değil ve elbette bu işin ruhuyla ilgisi olan şeyler de değil. Teorisi 100 yıl önce yazılmış ve vaktiyle dünyayı iki ayrı görüşe ayıran pazarlama teknikleri bunlar.
Hani piyasa koşulları iyi ile kötüyü birbirinden ayırmak için en geçerli terazi idi ? Ama bak bizim örneğimizde, daha kapıdan çıkarken sorun çıkartma yüzdesi rakiplerine oranla en yüksek olan motorun satış yüzdesi de en yüksek. Nasıl oluyor sence ?
Çölde çekilmiş "cool" fotograflara bak dur. Yersen...
Akıllar böyle sulanınca da herşey mümkün olabiliyor işte. Hepimiz sırayla yapıyoruz aynı hataları. Oysa işin asıl ruhu, dünyası bu değil. Bu çağda çok fazla şeyden etkileniyoruz. Hepsinin üzerine sil baştan düşünmek gerek. _________________
En son ilyada tarafından Pzr Şub 24, 2008 6:56 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: Sep 05, 2005 Mesajlar: 612 Nerden: istanbul
Tarih: Pzr Şub 24, 2008 6:55 pm Mesaj konusu:
Eyvallah arkadaşım dedigin gibi kapitaliz'min acımasız kuralları ama onlarada kızamıyorum bu kadar talep varken bu kadar parasıyla degilmi alırım binerim diğen kişiler ordusu varken sonuç malum kimse kimseye zorla mal satmıyor.Ama bence bmw ye binecek veya binmek isteyen arkadaşların belli bir motosiklet kültürü süzgeçinden geçerek ondan sonra karar vermeleri daha saglıklı olacagı kanısındayım.
Bakıyorum da forumlardaki bmw sürücülerinden gelen şikayetler bmw motosikletle yeni tanışan arkadaşlarımızdan takip ediyorum şöyle 10 ila 15 sene ve daha fazla motosiklet kullanmış ve şu andada bmw motosiklet sürücüsü olan arkadaşlarlardan tık yok ya motosiklet anlıyor üzerindekini ona göre hareket ediyor yada arkadaşlar bmw nin kaprisine alışmış artık karı koca gibi olmuş hep şikayet var ama ayrılık yok.
kuralı bi tek oguz aga bozdu boşadı karıyı inşallah 3 talak la boşamamıştır, pişman olupta tekrar geri almak helal olsun
Sonuç ta bu konu uzarda uzar ben bunu bilir bunu şöylerim at sahibine göre kişner.
Tüm arkadaşlara fikirlerini açıkca anlatanlara sonsuz selamlar. _________________
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Şub 24, 2008 7:03 pm Mesaj konusu:
sinarit demiş ki:
Ama bence bmw ye binecek veya binmek isteyen arkadaşların belli bir motosiklet kültürü süzgeçinden geçerek ondan sonra karar vermeleri daha saglıklı olacagı kanısındayım.
Niye ? Markanın bir üstünlüğü yok. Özel beceri isteyen pist aracı da üretmiyor. E çok matah birşey de değil, o da ötekiler gibi motor işte.
Modelleri tek tek incelemek lazım, olayın Bmw ile, Honda ile, Ktm ile ilgisi yok.
Etki altında kalınan başka kriterler var. İnsanlar kendi akıllarıyla özgün hareket etmek yerine taklit etmeyi çok seviyorlar. _________________
En son ilyada tarafından Pzr Şub 24, 2008 7:15 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: Sep 05, 2005 Mesajlar: 612 Nerden: istanbul
Tarih: Pzr Şub 24, 2008 7:15 pm Mesaj konusu:
ilyada demiş ki:
sinarit demiş ki:
Ama bence bmw ye binecek veya binmek isteyen arkadaşların belli bir motosiklet kültürü süzgeçinden geçerek ondan sonra karar vermeleri daha saglıklı olacagı kanısındayım.
Niye ? Markanın bir üstünlüğü yok. Pist aracı da üretmiyor. E çok matah birşey de değil, o da ötekiler gibi motor işte.
Modelleri tek tek incelemek lazım, olayın Bmw ile, Honda ile, Ktm ile ilgisi yok.
Etki altında kalınan başka kriterler var. İnsanlar kendi akıllarıyla hareket etmek yerine taklit etmeyi çok seviyorlar.
Marka üstünlügü bazında anlatmadım cem sadece beklentilerini ona göre şekilendirsinler diye yazdım bmw'ye binmek bir ayrıcalık degil onu da deneyimle anlıyorsun _________________
Kayıt: Feb 18, 2008 Mesajlar: 151 Nerden: istanbul
Tarih: Pzr Şub 24, 2008 9:26 pm Mesaj konusu:
Bence bu konu yanlış yerde ya da yanlış değilde marka kavramına dönmeye başladı.Ama kim cok para veripte adı sanı duyulmamıs modeli kimse tarafından beyenilmeyen bir malı alsın ki sonucta motora biniyoruz hem özgür oluyoruz hmde fark yaratmaya çalısıyoruz temelde. Kurumlar neden marka olur kişiler neden marka alır cünkü marka demek güven demektir ve insanlar bu güven duygusunu yasamak için aynı kalitede olsa dahi marka olanı secerler cünkü marka güvendir. Ama yanlış olan yasanılan yerin Türkiye olmasıdır bence marka almayın özenmeyin iyi arastırın demektense ey bu işin basındaki insanlar bizleri neden paramızla rezil ediyorsunuz demeliyiz .Ama Türkiye de şöyle bir kavram ortaya cıkmıs teknolojik eşya şans işi onda olmaz sende olabilir nasip kısmet evet hersey nasip kısmet ama ALLAH o kısmeti bana vermiş parasını helal kazanmısım helal kazandığım parayla aldığım ürün bozuk çıkarsa ve adam gibi bakımı yapılmazsa bu benim kısmetim değil satıcının sahte karlığıdır.
Ama bence bmw ye binecek veya binmek isteyen arkadaşların belli bir motosiklet kültürü süzgeçinden geçerek ondan sonra karar vermeleri daha saglıklı olacagı kanısındayım.
Niye ? Markanın bir üstünlüğü yok. Özel beceri isteyen pist aracı da üretmiyor. E çok matah birşey de değil, o da ötekiler gibi motor işte.
Modelleri tek tek incelemek lazım, olayın Bmw ile, Honda ile, Ktm ile ilgisi yok.
Etki altında kalınan başka kriterler var. İnsanlar kendi akıllarıyla özgün hareket etmek yerine taklit etmeyi çok seviyorlar.
Özür dileyerek lafınızın arasına giriyorum ama açtığım başlıktaki gibi söylemek istediğim bir şey var.
Bana şu aklımı çalan 1200rt'nin yanına yaklaşan bir motor söyleyin lütfen gidip ondan alıcam. Ben afedersiniz kıl bir insan olarak sorun çıkaran insan icadı aletlerden nefret ederim. En güzel cihaz en az sorun çıkaran araçtır.
Ama gel gör ki isteklerimi karşılayan da sorun çıkardığı dile getiren motorda var. Yani bana göre matah kimine göre "olm sen motorcumusun git arabaya bin o özellikleri istiyorsun" denilen özellikler.
Ben frene panik şekilde koydum mu saçmalamadan en kısa sürede duran
-İstediğimde yumuşacık, istediğimde bir racing gibi virajlara girebileceğim
-Elim gaz açmaktan yoruldu mu hız sabitleyiciye alıp dinlenebileceğim
-Yolculukta sıkıldım mı "english man in new york" parçasını dinleyebileceğim
-Rüzgar şiddetinden kafam ağrımaya başladı mı düğmeye basıp bundan kurtulabileceğim
Kimine göre saçma özellikleri istiyorum. Belki de bu özellikler saçma değil ama motorunda bu özellikler olmadığı ve hiç kullanmadığı için ön yargı içinde insanlar saçma veya ne gerek var yorumunda bulunuyor.
Bir yanda sorunsuzluk bir yanda matah olmayan oyuncaklar. Tabi sorun çıkaracağı kesin değil ama ister istemez insan duyduğu/okuduğu şeylerden etkileniyor, negatif enerji oluşuyor içinde. Ben ne yapacağımı şaşırmış durumdayım. Şimdi baktığım 2005 model bir rt var. Onu alıp da servisten çıkmassam, bak biz sana demiştik olursa ben o motoru 3 vakte kadar satarım zaten. Bir de kafamı taşlara vururum o olur.
Ama senin dediğin gibi dl650 gibi bir motor alıp onunla oyalanıp, sonra bir rt ye geçme ihtimalim de az değil. %50 - %50 her an herşey olabilir. Her şeye rağmen bildiğim birşey var en sonunda bir rt alacağım. Heryerde görüyorum gözüme sokar gibi en iyi tourer yine rt seçilmiş. İnş. doğru seçim yaparım.
Kayıt: Jul 16, 2004 Mesajlar: 1074 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Şub 24, 2008 9:50 pm Mesaj konusu:
Akşam akşam sinir kapladı dört bir yanımı. Yaşananlar film senaryosu gibi, hatta tam bir kabus.
Münferit olay(lar)a dayanarak bir kurumu zan altında bırakmanın doğru olmadığını düşünürüm ancak Borusan'la ilgili sıkıntıları senelerdir okuyorum, duyuyorum. Bu kadar insan benzer şikayetlerde bulunuyorsa mutlaka doğruluk payı vardır derken açtıkları websitesi ile kendilerinin de bu durumu kabul etmiş olmasına sevinmiştim. Ancak demek ki "sizi umursuyoruz" demek için websitesi açmakla, süslü laflar edip insanlara gülümsemekle, fahiş fiyatları kalitenin bedeliymiş gibi göstermeye çalışmakla bu işler olmuyormuş.
Umarım tüm bu yaşadığınız sıkıntıları telafi edecek bir sonuca ulaşırsınız. Geçmiş olsun. _________________
Kayıt: Nov 04, 2006 Mesajlar: 435 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Şub 24, 2008 10:18 pm Mesaj konusu:
...
BMW sempatizanı değilim..Kendime hiç yakın bulmam. Hatta sevmediğim bile söylenebilir.Ama tüm bunlar empati yapmama engel değil tabii ki..
Her segmentte bu kadar seveni olan bir markanın kullanıcılarına yaşattıkları inanılmaz. Bu insanların yüzde doksanı bu merete zevk için biniyorlar. Ve insanların başlarına gelene bak.
Hayatımda böyle rezalet görmedim. Arkanda ordu gibi hayran kitlesi var ve bu insanlar başlarına çok saçma sapan şeyler gelmese sonuna kadar bu alete binmeye devam edecek insanlar. Fakat sen malum marka yetkilisi olarak işleri o kadar zora sokuyor ve o kadar saçmalıyorsun ki insanın yuh diyesi geliyor.
Motosiklete binme hadisesi aşkla ve temelinde çocukça duygularla yapılan bir aktivite. İşin para pul kısmı ayrı rezalet fakat esas önemli olan duygusal kısmı. Bu insanların resmen duygularıyla oynanıyor.
Bu insanları aşık oldukları motosikletlerinden soğutan ve bu kadar üzen tüm olaylarda payı ve suçu olan tüm birimlere yazıklar olsun...
Ayıptır... _________________ 05 KTM DUKE II
06 KTM 990 ADVENTURE
Kayıt: May 11, 2005 Mesajlar: 921 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Şub 24, 2008 10:34 pm Mesaj konusu:
Emreturgut,
Sen al RT yi paşa paşa bin. Rtlerde GS lerdeki kadar sorun rapor edilmemiş.
Ufak tefek yazılım problemleri oluyor, mesela depo ağzına kadar ful dolu olmasına rağmen, benzin göstergesi boş gösteriyor. Servisteki programlıyıclarla düzeltilebiliyor. Muhtemelen bu gibi ufak tefek şeyleri 2008 modellerde zannediyorum halletmişlerdir.
Sen al RT yi paşa paşa bin. Rtlerde GS lerdeki kadar sorun rapor edilmemiş.
Ufak tefek yazılım problemleri oluyor, mesela depo ağzına kadar ful dolu olmasına rağmen, benzin göstergesi boş gösteriyor. Servisteki programlıyıclarla düzeltilebiliyor. Muhtemelen bu gibi ufak tefek şeyleri 2008 modellerde zannediyorum halletmişlerdir.
Ben 2005 veya 2006 bakıyorum, inş. problem yaşamam. Cevap için teşekkürler biraz olsun içim rahatladı
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız