Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Çanakkale'nin Ayvacık İlçesine Bağlı Küçükkuyu Beldesinde Bir Ay Önce Başlatılan Maden Arama Çalışmalarını Durdurmak İçin Yöre Halkı Mahkemeye Başvuruyor.
Dünyada 200 koruma altına alınan orman alanı içinde olan KAZDAĞLARI nın Batı
eteklerinde olan Bahçedere köyü Altın arayan maden taşeronlarının işgali altında.
Kazdağlarına maden arama ruhsatı veren,bu nacizane ve eşsiz güzelliğe sahip
bölgemizi yeterince tanımayan bakanlık bürokrat ve yetkilileri ısrarla çevreye
zarar verilmeyeceğini söylüyor ama Altın madeninin çıkarılma aşamasında siyanürkullanılacağından pek bahsetmiyorlar.
Kazdağlarında Altın rezervi 5 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.
Bu rezerv 10 yıl içerisinde çıkarılacak ve Ülkemizin kasasına sadece %10 u
girecek.Yani kısaca 500 milyon dolar için buraları cehenneme çevirecekler.
Tabii çevreye verilen zarar sadece bununla kalmayacak.Altın ın adını duyan,bilen bilmeyen gözünü hırs bürümüş bir çok kişi çevreye kalıcı tahribatlar verecekler.
Maalesef Bahçedere köyü sakinlerinin bir kısmı hadiseye sadece istihtam açısından
yaklaşmakta,kendilerini bekleyen felaketin farkında bile değiller.
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu beldesinde bir ay önce başlatılan maden arama çalışmalarını durdurmak için yöre halkı mahkemeye başvuruyor.
Küçükkuyu Arıklı altında "Doğal ve ekolojik çözümler çiftliği" adı altında çalışmalar yapan imece evinin Bahçedere köyünde düzenlediği toplantıya madenciler, köylüler ve bazı cevre örgütü temsilcileri katıldı. Toplantıda taraflar önce hep birlikte Global Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gülaçtı'nın daveti üzerine Bahçedere'ye bağlı Fatmakayası mevkiindeki maden sahasına giderek, şirkette danışman olarak çalışan Jeoloji Mühendisi Cafer Yumak ve şirketin sorumlu Jeoloji Mühendisi Özgür Sapancı'dan
çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Bahçedere Muhtarı Ahmet Erginin de hazır bulunduğu maden yeri gezisinde çalışmalar izlendikten sonra grup, köy kahvesinde buluşup toplantının ilk bölümü gerçekleştirdi.
Toplantıda TROYA-İDA Platform'unu temsilen söz alan üye Muzaffer Bayraktar, yapılan çalışmaların tabiata zarar verdiğini belirterek, Tarım İl Müdürlüğü'ne ihbarda bulunacaklarını belirtti. Bayraktar'dan sonra söz alan Burhaniyeli zeytinci Murat Narin ise, Bergama'da yaşananlardan örnek verip çok uluslu şirketlerin iş birlikçi taşeronu olan bu "yerli" madencilerin, zehirleyici yöntemlerle maden çıkarttıklarını ve zeytin kanununu çiğnediklerini ileri sürdü.
Yemek molasından sonra toplantının ikinci bölümünde avukat Mehmet Öngen'in teklifiyle 3573 sayılı zeytincilik yasasına aykırı olduğu gerekçesiyle toplu dava dilekçesi verilmesi kararlaştırıldı. Davanın tüm koordinasyonu ve masraflarını Mehmet Öngen kendisinin karşılayacağını belirtti. Yer yer sert tartışmaların yaşandığı toplantıda çalışmaları hakkında bilgi veren işletme sahibi Hasan Gülaçtı, çevreye zarar verilmeyeceğini belirterek, "Her şey sondaj sonunda belli olacak" dedi.
Kanunun kendine verdiği haklardan yararlanarak bu çalışmayı başlattığını, şirketinin tümüyle yerli bir şirket olduğunu, topraktan çıkarılan numunelerin Kanada'ya tahlil için gönderileceğini söyleyen Gülaçtı, özellikle Murat Narin'in sert muhalefeti üzerine, "Üslubunuz hakaret noktasına" vardı diyerek ekibiyle birlikte toplantıyı terk etti. Bütün köy erkeklerinin katıldığı toplantıya, sivil toplum kuruluşlarından Marmara Çevre Platformu (MARÇEP), TEMA,Troya-İDA Platformu, Ekolojik Yaşamı Destekleme
Derneği (BUĞDAY), Körfez Aktif Kadınlar Kooperatifi, turizmciler, zeytinciler, maden aramasını gerçekleştiren Global Madencilik sahibi ve çalışanları katıldı.
Global Madencilik resmi web sitesinde şunlar yazıyor.
Bu işe izin verenler,sizi tarih kötü hatırlayacak.Çocuklarımıza bırakacağınız
mirasın ne olacağı ortada. _________________ DL 650
Kayıt: Aug 13, 2003 Mesajlar: 1833 Nerden: Nereye?
Tarih: Sal Ekm 23, 2007 4:45 pm Mesaj konusu:
PKK'lı teröristler de ormanları hedef alıyorlar. Ha ormanları yok et ha Mehmetçiğe kurşun sık! Bir ülkeye daha fazla nasıl zarar verilir? _________________ Nomad
Kayıt: Oct 30, 2005 Mesajlar: 183 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Ekm 23, 2007 5:23 pm Mesaj konusu:
para uğruna elimizdeki bütün güzellikleri heba edelim.bakalım daha neleri heba edeceğiz.bu kıymet bilmemezlik nereye kadar devam edecek.yakında yiyeceğimiz,soluyacak havamız kalmıyacak farkında değiller.konuya değindiğiniz için teşekkürler.
Kayıt: Jun 16, 2004 Mesajlar: 537 Nerden: İzmir/Karşıyaka
Tarih: Çrş Ekm 24, 2007 10:03 am Mesaj konusu:
Eh maden mühendisi olarak iki kelam laf ediyim ben de madem. Öncelikle şirket elinde gerekli izinler varsa sondaj yapma hakkına sahiptir ve yapılan sondajda çevreye zarar verecek maddeler kullanılmaz, en nihayetinde bir sondaj makinesi toprağı deler ve topraktan karot adını verdiğimiz örneklerden çıkartır ve bu karotlar incelenir akabinde mevcut inceleme alanındaki olan veya olabileceği varsayılan rezerv hesaplamaları yapılır. eğer o maden oradan çıkartılmaya değer ntelik ve nicelikte ise bu defa madeni çıkartmak için belirli izinler alınır (ki madencilik kanununda izin için gerekli şartlar mevcuttur) ve maden çıkartılır, eğer kanundaki gerek ve yeter şartlar sağlanmıyorsa izin verilmez, altın maltın artık yer altında ne varsa orada kalır.
Altının topraktan ayrıştırılması sırasında illa ki siyanür kullanılacak diye bir kaide yoktur, daha farklı yöntemler de vardır. Siyanür de sanıldığı gibi öyle aşırı yoğunlukta kullanılmaz, siyanürün gelebileceği toplama havuzları bile doğal ve yapay izolasyon ile doğa ile teması kesilir vs...
Burada yazdıklarımdan sanmayın ki ağaçlar kesilsin madenler çıkartılsın diyorum. Sadece işlem sürecini anlatmak için yazdım. _________________ Murat İŞGÖREN XT660R
Verdiğin bilgilerden dolayı teşekkürler,Murat.Tabii ki ülkemizde madenler
çıkarılacak bunlardan faydalanacağız.
Benim dikkatinizi çekmek istediğim, ekolojisi çok nadir olan bir bölgenin talana uğraması.Yukarıdaki fotoğrafa dikkat edecek olursan kesilen ağaçların az olmadığını göreceksin.
Altın lafının insanı gıdıklayan bir tarafı olduğu da muhakkak.Bugüne kadar
bölgede kursun ve bakır madenleri zaten vardı.Hatta bu madenlerde
çalışan köylüler maden hastalığından ölmüşlerdir.Ve mezartaşlarında
da yazmaktadır.Ama söz konusu altın olunca durum biraz değişecek.
Düşün ki,ülkemizin defineciliğe düşkün maceracı cahil vatandaşların
o bölgede yapacakları tahribatları.Bir köy kahvesinde bir söylenti nelere
yol açacak.
Bu akşam saat 21.00 de CNNTurk te bu konu detayları ile işleniyor. _________________ DL 650
Murat'cigim bilgilendirmene ben de tesekkur ederim ama, galiba bu soylediklerin yogunlukla madenin acilmasi icin "var mi?" diye yapilan on arastirma asamasi.
Benim esas merak ettiklerim;
1) Maden acilmasi karari cikarsa,
a) Acilacak bolgede KAC agacin kesilecegi alan gerekli (ki maden bulundugunca cap giderek genisleyecek)?
b) Bu acilan maden CUKURUNUN nasil doldurulacagi ve sonrasinda nasil agaclandirilacagi?
c) Bu agaclarin ne surede eski kesilenlerin seviyesine gelecegi (bir ormanin 40-50 senede olustugu dusunulurse)?
2) Bu maden acilmasi soz konusu oldugunda, maden atiklarinin veya arastirma sirasinda kullanilacak olan cesitli kimyasal veya insan sagligi icin zararli dis maddelerin (bunlar icemeyecegimiz turde) yeralti derelerine ne oranda karisacagi?
Eger ki bu karisma olur ise, kesinlikle yeralti sularinin tekrardan eski haline donusup, donusturulemeyecegi?
3) Bu dogrultuda (altin/elmas v.b.) maden ocaklari olan ulkelerden kac tane refah icerisinde yüzen gosterilebilir? Elmas madeniydi galiba, Guney Afrika dunyada 1 numara oldugu halde, insanlar acliktan oluyorlar. Hatta bizden kotu durumdalar nufusa oranlarsan.
4) Bu maden cikartma isinin ulkenin mi, yoksa ulkede yasayan (veya baska ulkede) 3-5 kisinin mi gayri safi milli hasiladaki oranina etki eder? Gibi konular iste benim aklima takilanlar... Bunlarin hepsi olumluysa, helal olsun ama soyleside dunyalari kurtaran siyasetcilerimiz, maalesef bu konuda da sinifta kalacaklardir ama ben goremeyecegim, sizler veya cocuklariniz (benim torunlarim) maalesef yasayacaklar.
Benim butun korkum, GELECEK? Yoksa helal olsun, gerekirse sadece 3-5 kisi nasiplensin onemli degil, onlarin yapacaklari yatirimlardan da (insallah) diger insanlar yararlanir. Mı acaba??? _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Kayıt: Jun 30, 2006 Mesajlar: 446 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Çrş Ekm 24, 2007 2:47 pm Mesaj konusu:
Ben de parasını vereyim bizim sitenin yanındaki koruluğa park yeri yaptırayım zira istanbulda park yeri arayıp bulmak altın bulmaktan daha zor ve daha kıymetli işte hesabı 1 saati 5 ytl =gunde 120 ytl ayda yapar 3.600 ytl ben oraya 100 araçlık yer açsam 360.000 ytl ayda yılda yapar 4.320.000 ytl =3.600.000 USD hem de 100 de biri arazide ne altınıı ne madeni diyorum olay budur .... _________________ TOLGA GÜLER
BMW R 1200 RT
Burgman AN 650 A
İSTANBUL
http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=10145
Kayıt: Jun 16, 2004 Mesajlar: 537 Nerden: İzmir/Karşıyaka
Tarih: Çrş Ekm 24, 2007 6:10 pm Mesaj konusu:
VAP53 demiş ki:
Murat'cigim bilgilendirmene ben de tesekkur ederim ama, galiba bu soylediklerin yogunlukla madenin acilmasi icin "var mi?" diye yapilan on arastirma asamasi.
Benim esas merak ettiklerim;
1) Maden acilmasi karari cikarsa,
a) Acilacak bolgede KAC agacin kesilecegi alan gerekli (ki maden bulundugunca cap giderek genisleyecek)?
b) Bu acilan maden CUKURUNUN nasil doldurulacagi ve sonrasinda nasil agaclandirilacagi?
c) Bu agaclarin ne surede eski kesilenlerin seviyesine gelecegi (bir ormanin 40-50 senede olustugu dusunulurse)?
2) Bu maden acilmasi soz konusu oldugunda, maden atiklarinin veya arastirma sirasinda kullanilacak olan cesitli kimyasal veya insan sagligi icin zararli dis maddelerin (bunlar icemeyecegimiz turde) yeralti derelerine ne oranda karisacagi?
Eger ki bu karisma olur ise, kesinlikle yeralti sularinin tekrardan eski haline donusup, donusturulemeyecegi?
3) Bu dogrultuda (altin/elmas v.b.) maden ocaklari olan ulkelerden kac tane refah icerisinde yüzen gosterilebilir? Elmas madeniydi galiba, Guney Afrika dunyada 1 numara oldugu halde, insanlar acliktan oluyorlar. Hatta bizden kotu durumdalar nufusa oranlarsan.
4) Bu maden cikartma isinin ulkenin mi, yoksa ulkede yasayan (veya baska ulkede) 3-5 kisinin mi gayri safi milli hasiladaki oranina etki eder? Gibi konular iste benim aklima takilanlar... Bunlarin hepsi olumluysa, helal olsun ama soyleside dunyalari kurtaran siyasetcilerimiz, maalesef bu konuda da sinifta kalacaklardir ama ben goremeyecegim, sizler veya cocuklariniz (benim torunlarim) maalesef yasayacaklar.
Benim butun korkum, GELECEK? Yoksa helal olsun, gerekirse sadece 3-5 kisi nasiplensin onemli degil, onlarin yapacaklari yatirimlardan da (insallah) diger insanlar yararlanir. Mı acaba???
Ahmet Abi (Abi diyorum izninizle ),
Şu an bölgede yapılanlar da zaten maden arama çalışması yani madeni açmıyorlar daha...
Soruların cevaplarına glince,
1)a) Çok ağaç kesilir çünkü madenin işlem tesisi, lojmanları, yolu, dekupaj sahası vs derken gerekli alan ne kadarsa oradaki ağaçlar gider.
b)Her maden işletmesi açtığı çukuru, tüneli vs kapatıp orayı tekrar doğal alana dönüştürmek zorundadır. Bu nedenle eğer açık ocak yapılır da çukur oluşursa muhtemelen etrafı ağaçlandırılmış bir gölet yapılır, tünel açılırsa tünel kapatılır ve yine çevresi ağaçlandırlır. Yalnız bu çooook uzun bir süreçtir hiçbirimiz oranın ağaçlandığını göremeyiz. Kaldı ki altın çıartmak gün gelir mantıklı bir yatırım olmaz para kazandırmaz o zaman kapıya kilit vurulur ve altının tekrar değerlenmesi beklenir vs vs.. Yani uzun bir süreçtir.
c)Bunun cevabı yukarıda var.
2)Bu tip bir karışma olmasın diye su toplama havuzlarının dipleri kil vs gibi maddelerle geçirgenliği olmayacak şekilde kapatılır ve geçirimsiz bir havuz oluşturulur. Böylece herhangibir yeraltı-yerütü kaynağa zarar gelmemesi sağlanır.
3)Güney Afrika ile pek kıyaslamamak lazım tabii. Asıl önemli nokta altını çıkartacak firmadır. Eğer firma tamamen Türk sermayeli ise (burada faaliyet gösteren firmayı bilmiyorum) milli gelire mutaka katkısı olur ancak yabancı sermaye ile bu pek hissedilmez.
4) Gayri sfi milli hasılaya etkisi pek hissedilmez muhtemelen ancak ithalata önemli ölçüde katkı sağlar (mantıklı şekilde işlenirse) benim açıkçası kaç puan etkiler gibi bir soruya vereceğim bir yanıt yok.
Benim yukarıda verdiğim tüm cevaplar sadece bu işin nasıl olması gerektiği ile ilgili. Eğer bu adamlar yarın öbür gün izni bir şekilde alır da madeni çıkartacaz diye yanlış işler yapıp doğaya zarar verirse işleri düzgün yapmadıkları anlamına gelir. Tabii sadece onlar değil, onları denetleyen kurum, kuruluş ve kişiler de birinci dereceden suçludur. _________________ Murat İŞGÖREN XT660R
Ahmet Abi (Abi diyorum izninizle ), ..............................Soruların cevaplarına glince,
Murat'cigim, oncelikle samimi hitabina cok tesekkur ederim. "Bey" demedikce veya hakaret etmedigin muddetce ne dersen de kabulumdur.
Benim gibi birisinin amatorce sorularina, sabirla verdigin cevaplara coook tesekkurler ederim. Bu sayede konuyla ilgilenen arkadaslarimla birlikte bilgileniyorum/z.
insane demiş ki:
2)Bu tip bir karışma olmasın diye su toplama havuzlarının dipleri kil vs gibi maddelerle geçirgenliği olmayacak şekilde kapatılır ve geçirimsiz bir havuz oluşturulur. Böylece herhangibir yeraltı-yerütü kaynağa zarar gelmemesi sağlanır.
Yine de kil tabaka da olsa, zemin hareketleri v.b. sebebiyle oynamalar sirasinda sizdirma kacinilmaz olur bence
insane demiş ki:
Eğer bu adamlar yarın öbür gün izni bir şekilde alır da madeni çıkartacaz diye yanlış işler yapıp doğaya zarar verirse işleri düzgün yapmadıkları anlamına gelir. Tabii sadece onlar değil, onları denetleyen kurum, kuruluş ve kişiler de birinci dereceden suçludur.
Tabi bu surede de, ati alan Uskudar'i gecmis, yani koprulerin altindan akan sulari geriye donduREMEZ olunmus olur. Maalesef..! _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
En son VAP53 tarafından Prş Ekm 25, 2007 5:15 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: Aug 13, 2003 Mesajlar: 1833 Nerden: Nereye?
Tarih: Prş Ekm 25, 2007 7:34 am Mesaj konusu:
Bu ekosisteme homo sapiens tarafından yapılacak hiç bir müdahelden geri dönülemez. Benim empoze etmeye çalıştığım, abartılı bir uslupla vurgulamak istediğim düşünce şablonu, kaçınılmaz olan doğal hayatın yok oluşunu sadece birkaç sene daha geciktirebilecekse oh ne ala. Evrim sürecimizin ileri aşamalarında yüksek teknoloji ve genetik ilerlemelerle sentetik yaşam alanlarımızı şekillendirmek zorunda kalacağız. Belki de soyu tükenmiş tek bir türün diriliş finansmanı için harcayacağımız servetleri düşünün. Bir önceki jenerasyonun bize bıraktığı birkaç milyar dolarlık dış borç bile bugün belimizi bükerken ben çocuklarıma böyle bir dünya bırakmak istemiyorum. _________________ Nomad
Kayıt: Sep 18, 2006 Mesajlar: 1998 Nerden: Şişli / Istanbul
Tarih: Prş Ekm 25, 2007 7:48 pm Mesaj konusu:
yanlış bilmiyorsam Kazdağı'nın 'Milli Park' ünvanı var...
milli parklar için maden arama/sondaj izni alınabiliyor mu ki? (yada, "devlet kendi eliyle 'milli park' ilan ettiği bir yer için izin verebiliyor mu?" da olabilir)
(Maden Hukuku dersini alalı 10 yıl oldu, yaşlandım, unutmam normal tabi, sizin gibi genç mühendisler biz yaşlılara hatırlatır artık Murat Bey ) _________________ Brh+ Taxi Binicisi
yanlış bilmiyorsam Kazdağı'nın 'Milli Park' ünvanı var...
milli parklar için maden arama/sondaj izni alınabiliyor mu ki? (yada, "devlet kendi eliyle 'milli park' ilan ettiği bir yer için izin verebiliyor mu?" da olabilir)
Daha yeni "Milli Park" ilan edilmeye calisiliyor, yumurta kapiya gelince tabi (veya Turk'un aklı........... deyişindeki gibi)... _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Kayıt: Jun 16, 2004 Mesajlar: 537 Nerden: İzmir/Karşıyaka
Tarih: Cum Ekm 26, 2007 6:07 am Mesaj konusu:
Bugün yurt Madenciliğini Geliştimre Vakfı ve Türkiye Maden Mühendisleri Odası ortak bir açıklama yapmış, benim yukarıda söylediklerimi yazmışlar... Birkaç extra bilgi de var Kaz Dağlarının milli park kapsamında olduğu ncak arama yapılan bölgenin bu kapsamın dışında olduğu gibi vs... Gazetelerde görülebilir. _________________ Murat İŞGÖREN XT660R
Kayıt: Jun 27, 2005 Mesajlar: 206 Nerden: Istanbul
Tarih: Cum Ekm 26, 2007 7:27 am Mesaj konusu:
Sinop ve Akkuyu'ya nükleer santral, Kazdağları'nda altın... Yakında Kapadokya ve Antalya'da da başka bir şey yaratırlarsa baya becerecekler bu işi.. Mesut Yılmaz zamanında da Artvin Fırtına Deresi'nde hidroelektrik santrali gündemde idi.
Allah akıl fikir ihsan eyleye ....
Selamlar herkese.. _________________ BeMeVe Re 1200 GeSe
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız