Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Dec 14, 2003 Mesajlar: 1313 Nerden: Philadelphia
Tarih: Sal Nis 27, 2004 8:42 am Mesaj konusu: KASKSIZ ASLA
Dun aksam 19:30 sularinda ODTU kampusunden cikip Balgat yonune dogru ilerlerken, radarim 100 Yil sitesi yol ayriminda ikitekerlekli bir vasitanin uzerinden dusen iki kisi tespit etti. Mesafe uzak oldugu ve gidis yonumuzde olmadigi icin durumu tam olarak algilayamadim. (Allahtan bende teoriyi iyi okumus ve bakmadigim yerleride gormeyi ogrenmistim). Hemen rotami degistirip olay mahalline gittim. Doktor artcim cevik bir hareketle motordan indi, kaskini cikararak duruma mudahale etti. Bir bisikletin uzerinden 20 yaslarinda iki ODTU ogrencisi kiz dusmusler. Kizlardan birisi sirtustu yatiyor, kahkahalarla guluyordu. Digeri oturur halde, alni bir kayisi buyuklugunde sismis, yuzu tamamen kan icinde, agliyordu. Yatan kazazedede gorunen bir yaralanma yoktu. Yaptigimiz kontrolde oturanin dislerininde kirilmis oldugunu gorduk. Motoru, gelen trafigi kapatacak ve gecen araclarin kazazedelere carpmasini onleyecek sekilde seridin ortasina parkettim , dortlu ikaz lambalarini yaktim. Yatan ve gorunurde yarasi olmayan kazazedenin nabzi alinamiyordu. Her ikisininde kafalarini asfalta vurduklarini ogrendik. Polisler ambulans cagirmislar. Bu arada yaralilar, ileri geri konusan mahalle halkina "cekin gidin basimizdan" tarzinda sozlerle bagirmaya basladilar. Mahalle halkininda karsilik vermesiyle olay hafif yogunluklu hakaretlere donustu. Ortami sakinlestirmek yine bize dustu tabiki. Yaralilarin panigi doktoru gorunce gecti, biraz sakinlestiler. Alni sisen, disleri kirilan kazazede, ben ne yaptim, butun dislerim kirildi diye yeniden aglamaya basladi. Ambulansla hastaneye nakledildiler. Umarim ciddi birsey cikmamistir.
0cc lik, 30kg oldugunu tahmin ettigim bisikletlerinin on tekeri 8 olmustu. Yolun ortasina parketmis ve dogrultusu kazayi isaret eden motosiklet cok gecmeden meraklilarin dikkatini cekti. Gelip gecen ve olayi soran arabalara mahalleli "motor carpmis" demeye basladi. Sonra kalabaliktan "biniyolar motorlara serseri gibi gidiyorlar" homurtulari yukseldi. Karakol polisinin "motorla doktor geldi, kazayla ilgileri yok" anonslarindan sonra, durum sekil degistirdi, ve meraklilar bizim "Hizir Acil GSi" nin hangi hastaneye ait oldugunu sormaya basladilar.
Biz dizliklerde dahil olmak uzere tam korumaliydik. Yaralilara ve mahalleliye bu sekilde neden giyindigimizi ve giydiklerimizin sadece "sekli tamamlayici" aksesuarlar olmadigini anlattik. Bu arada, kucuk bir cocuk annesinin etegini cekistirerek, "anne bana kask al" diye sizlanmaya basladi. Arkasindan benim dizlikleri kurcalarken, annesi "gel sana cukulata alalim" diye cocugu uzaklastirdi.
Yaralilara "cirkef" diye hakaret eden bir mahalle sakini bize, hayatinda iki kez motora bindigini, birinde binip inme esnasinda bacaginin bir yerlere takilip yaralandigini, digerindede dustuklerini ve avuclarinin yuzuldugunu, motorun illaki bela cikaran bir alet oldugunu anlatti. Oradaki cocuklarada, "bakin iste bisiklete motora ozenirseniz haliniz boyle olur" dedi. Arkasindanda, ilkokula giden kizina ac bakayim dislerini diyerek, bir ay once kizinin sinifta dusup siranin kosesine vurarak kirdigi on dislerini gosterdi. Bende ona, okulun illa bela cikan bir yer oldugunu, ilkokulda sinifin kapisina kafami vurup hastanelik olusumu, okul duvarindan dusup kolumu incittigimi anlattim.
Kisacasi oldukca ilginc bir yarim saat gecirdik.
Sonuc :
Korumasiz birakin motosikleti , bisikletten dusmek bile aci sonuclar dogurabiliyor. Ayrica, birakin yuksek hacimli agir makinalari, kisi kendini bilmezse bisikletle duz yolda giderkende sorunlar yasayabiliyor.
KASKSIZ ASLA iki tekerli bir araca binmeyin.
DrDakar
Akif Ersahin
1150GS Adventure
En son DrDakar tarafından Sal May 25, 2004 3:49 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Hocam ağzına sağlık,
Güzel bir yazı. Yardımlarınız içinde ayrıca teşekkür ederim. Böylece korumanın, kaskın önemini bir kez daha anlamış olduk. Toplumun hakkımızdaki düşüncelerini ise ne yazıkki bir anda değiştiremiyoruz.Zaman alacağı kesin ancak bu tür konuşmalara, homurdamalara mahal vermemek için mümkün olduğunca korumalı, olaylara karışmadan, halkı rahatsız etmeden binersek motorsikletimize tepkilerden arınabiliriz. Adımız çıkmış dokuza inmez sekize. Mutlu ve sevgiyle kalın.
İnşallah havalar iyice ısınınca kask takan ekip kaskları fora etmezler
İnanın sadece Türk filmlerinde olmuyor sırtına sopayla vurulduğunda kör olan insanlar, çok basit gibi görünen bir kafa travması sizlere hayatı zindan edebilir unutmayalım.
kesinlikle katılıyorum. korumasız değil iki tekere tornete bile binmem. binenleri deuyaralım diycem ama millet olarak akıl almaya pek hevesli değiliz. eğitim şart.
Kayıt: Feb 18, 2004 Mesajlar: 157 Nerden: Dorylaion
Tarih: Sal Nis 27, 2004 11:39 am Mesaj konusu:
Alıntı:
korumasız değil iki tekere tornete bile binmem
Bu cümleyi okuduktan sonra bende bir şeyler ilave etmek istedim, Eskiden beri 4 tekerde de kurallara azami uymaya özen gösteren ben, motoruma sahip olduktan sonra da tam kuşam olmadan motorumu garajdan bile çıkarmamaya çalışıyorum. Çevremde genellikle emniyet kemeri takmayan sevdiklerime anlattığım başımdan geçen basit, biraz komik ama bi o kadar gerçeği yansıtan olayı kısaca yazmak istedim.
Motor olayınada kiralama metoduyla bulaştığım yaz tatilinde Kemer'de bir sabah koşusuna çıkmıştım. Deniz kıyısında küçük bir yarımada var, etrafında parke taşları arasında çimenlendirme ile güzel bir yürüyüş yolu yapılmış. hızım saatte 10 Km. ancak var, adamlar yerden bir karış yükseklikte bildiğimiz ince kara tel gererek bir bölgeyi bölmüşler (akıllarınca o kısma girilmesin diye herhalde) ama renk itibariyle hiç belli olmuyor, ayağıma takılması ile anlımı parkelerden birine çakınca durumu anladım, ne sporculuktan gelen refleks, ne komandoluktan kalma düşme tekniği falan hiç bir işe yaramadı, iki elimi yere koyarak korunmaya çalışmama rağmen anlımı parkeye vurmaktan kurtaramadım, ellerimdeki ve yere vuran dizimdeki hasarı katmıyorum, alnımdaki darbe ile ilk şok ve o garip çınlama kimsenin yaşamasını istemiyeceğim birşey.
İnsanın kendi iki ayağı üzerinde 10 Km nin altında bir hızda bu olay başına geliyorsa, 2 teker ve 4 teker üzerinde başına nelerin gelebileceğini söylemeye gerek bile yok, aklı başında bir insan hakikaten kasksız, giyim kuşamsız binmez.
iste gercek bir ilkyardim durumu! bu olaydaki hatunlar sansliymis ki motorize bir paramedic ekibi olaya müdahale etmis.
bu olayi firsat bilerek tüm arkadaslarima bir ilk yardim egitim programina katilmalarini ve motosikletlerinde de mutlaka bir boyun sabitleyici (boyunluk, adi her neyse) ve gercek bir ilk yardim cantasi bulundurmalarini rica ediyorum. (böyle bir cantanin icinde bulunmasi gerekenleri aramizdaki doktor arkadaslar söyleyebilirler)
ayrica olasi bir kaza durumuna karsi üzerlerinde gerekli telefon numaralarinin, varsa hastaliklarinin (diyabet, kalp vs) bilgilerini iceren bir kart tasimalarini, kasklarina ve motorlarina kan gruplarini mutlaka yazdirmalarini, hatta kasklarinin üzerine "acil durumlarda müdahale edilmemesini" yazmalarini rica ediyorum.
mart ayi'nda aldigimiz ilk yardim egitiminde ölümle veya sakat kalmayla sonuclanan kazalarin cogunun yanlis müdahale nedeniyle olustugu söylenmisti. (örnek, aydin menderes vakasi)
Öncelikle belirtmek isterim ki bu yazının amacı kimseyi eleştirmek değil, sadece yaşanmış tecrübeleri sizlere paylaşmaktır.
Gezi raporları ile yollanan fotoğrafların bazılarında, sevgili arkadaşlarımızı eksik donanımla motosiklet üzerinde görüyoruz. Konu üzerinde konuşulduğunda, genel olarak bu durumun sadece çok kısa süreler ya da mesafeler (fotoğraf çekimi, başka bir motoru test etmek vs) için geçerli olduğu ve düşük bir hızda gidildiği yönünde açıklamalar getiriliyor.
Sizlere çok yakın iki arkadaşımın başına gelenleri anlatmak istiyorum;
İtalya'da 2000 yılında kadar, 50 cc'ye kadar olan motorlara binerken kask takma mecburiyeti yoktu. Tabi ki, birçok İtalyan klasik Akdenizli vurdumduymazlığı ile 50 cc'lik scooterlarını kask takmadan vızır vızır kullanıyorlardı. Ne yazık ki bunların arasında çok sevdiğim bir arkadaşım ve artçısı olan kız arkadaşı da vardı. Ta ki birgün kırmızı ışıkta beklerken, dengelerini kaybedip, durdukları yerde düşene kadar. Arkadaşım şans eseri usturuplu bir şekilde düşmüştü ancak kız arkadaşı o kadar şanslı değildi. Kafasını kaldırıma vurdu ve uzun süre kaldığı komadan ne yazık ki çıkamadı.
Diğer olayın neticesi bu kadar vahim olmamakla birlikte, yine de bence çok öğretici. Aynı ofisi paylaştığım iş arkadaşım, güneşli bir Pazar günü, her zaman imrenerek baktığım siyah Triumph SpeedTriple'ı ile keyifli bir geziden dönmüştü. Motorunu biraz dar olan, bu nedenle birkaç manevra gerektiren park yerine sokması gerekiyordu. Ancak kendini yorgun hissettiğinden bu işi sonraya bıraktı. Evine çıktı, donanımını çıkarttı, birkaç saat dinlendi. Daha sonra, ayağına geçirdiği spor ayakkabıları ile motorunu park etmeye indi. Motoru çalıştırmadan, boş vitesete manevralara başladı. Bir anlık dikkatsizlik sonucu motor dengesini kaybetti ve direk olarak tarak kemiğinin üzerine yattı. Sonuç, kırık bir kemik ve uzun süre alçılı bir bacakla dolaşmak.
Bu tatsız hatıraları sizlerle paylaşmamın amacı, şartlar ne olursa olsun, motorumuzu sehpasından aldığımız anda tam donanımlı olmaya özen göstermemiz gerektiğini bir kere daha hatırlatmaktı.
Güvenli sürüşler. _________________ Basri Utku
Aprilia Pegaso 650 i.e.
Valla insan yazılanları okudukça "ben ne yapıyorum" diyor. En masum hatalar bile kaza olarak karşımıza çıkıyor. İnsan sadece kendini değil sevdiklerini de düşünüyor. Onlara acı yaşatmanın kendi acısı kadar büyük olacağı korkusunu yaşıyor. Diğer bir yandan tecrübe denilen şeyin tüm bu tatsız şeylere karşı elindeki tek silahı olduğunu kabulleniyor. Vespone'un aforizmalarında bahsettiği gibi "ölüme yakın" duran insanlarız. Nolur biraz daha dikkat, eğitim, ve disipline. Ne zamana kadar, bence sonuna kadar
Kayıt: Non 0, 0000 Mesajlar: 3352 Nerden: New York
Tarih: Cum Nis 30, 2004 11:42 pm Mesaj konusu:
Bunlart tam arsivlik hikayeler vallahi. Benim de ver boyle anilarim, ama artik bu tur seyleri cok tekrarladigimdan korkarim inanirligimi kaybediyorum. Yani "Donald bu iste yine yazmis birseyler" gibi bir hava olabilir diye fazla yazmiyorum.
Bu gercek hikayeler benim disimdaki tecrubeli forum uyelerinden gelince sanirim daha etkili oluyor.
Sagolun Doc, Runner, Utku, Hido...
-----------
Pestemal, olayi cok guzel toplamissin, tebrik ederim.
burada yazılanları keşke sokaklarda kasksız gezen, gideceği yere iki dakika önce gitmek için her türlü cambazlığı yapan kişiler ( motorcu demek içimden gelmiyor ) de okusa....
henüz motorumu alamadığım için işe arabamla gidip geliyorum. her gün en az 6-7 motor görüyorum ortalıkta binbir cambazlık yapan, bırakın botu, belliği, kaskı bile olmayan. dün, biriyle kırmızı ışıkta yan yana durunca dayanamadım camı indirip " abi, niye böyle yapıyosun? yok mu çoluğun çocuğun? kendini düşünmüyosan onları düşün" diyecek oldum. demez olaydım. önce ters ters bi baktı sonra da kırmızı ışıkta bastı gitti.
bu olaydan bir gün önce de yol vermek kolladığım bir kurye arkadaş üzerime öyle bir kırdı ki, ona birşey olmasın diye az daha belediye otobüsünün altına sokuyordum arabayı. şimdi bu arkadaşa ben bile küfür ediyosam diğer insanların bu örneklere bakarak düzgün motorcular için neler düşünebileceğini siz düşünün ( zaten biliyorsunuz ama laf öyle geliyo )
yani diyeceğim odur ki, pek çok kötü örnek var ama biz iyileri seçip kendimizi geliştirelim. kötü örneklerden ders çıkaralım. kendi hikayalerini anlatan bizleri aydınlatan, gelişmemizde rol oynayan tüm site sakinlerine bir kez daha buradan teşekkür ederim....
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Yardım
Arama
Kullanıcı Grupları
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın
Giriş
olaya müdahale etmis.
