Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
bu konuda soyleyeceklerimi kafamda toplamaya calısırken sunları belirteyim.
moped lerle baslayan ( o zamanlar scooter diye birsey yoktu ulkemizde nerede ise ) sonrasında manuel vitesli eski vespalar, normal vitesli commuter lar sonrasında yavas yavas buyuyerek ( 150 cc den 800 lere kadar) racing lere sport touringlere touringlere kadar uzanan bir motosiklet gecmisi cizgim var. ozellikle 2000 den sonra buyuk motor yanında hep oyle yada boyle bir scooterim oldu.
hicbir vakit scooter ile vitesli motosiklet arasında intibak sorunum olmadı acıkcası.
eger boyle bir intibak sorunu yasıyorsanız buyuk ihtimal reflekslerinizin bilincinizin onune gecmesine musaade etmis yada bunu bilincsiz olarak bedeninize yerlestirmissiniz demektir.
motosiklet kullanırken tabiki icgucu ve reflekslerimize guvenecegiz ama ardında her zaman bilincimizin olması kaydı ile. oteki turlu dusunmeyen ve sadece refleks ve icguculeri ile hareket eden canlılardan farkımız kalmaz ki. buda sadece reflekslerimiz ile degil bilincimiz ile bertaraf edebilecegimiz bir durum ile karsılastıgımızda canımızı yakar.
bizler pist yarıscısı degilizki. pistte kendimizle benzer yeteneklerdekilerle sadece yetenek ve icgudulerimiz ve reflekslerimiz ile yol alalım. trafikte her zaman bilincimizi on plana alıp refleks ve icgudulerimizi buna dayanak yapmalıyız.
eger bu iki tip motosiklet arasında intibak sorunu yasıyor ve trafige cıktıgımızda bunu bertaraf edemiyorsak bilincimizi diger motorun uzerinde bırakıp sadece yetenek ve icgudulerimizi yanımıza almıs oluruz...
oysa bilincimiz bize diger motorun uzerinde yada evde degil o an ustunde oldugumuz motorda gerekli. ustelik surekli uyanık olarak...
insanoglu acaip bir varlik yeterli egitim, ve calısma ile normal insanlar icin hayal olanları gerceklestirmek son derece mumkun.
intibak sorununu da bu sekilde cozmek yada sorun yasadıgımız surecin kısalmasını saglamak aslında mumkun. _________________ Egemen Ergel
Honda Foresight 250 - pirpir
İstanbul
www.webevi.com
Deneyim hicbir zaman yanilmaz, yanilgiya düsen yalnizca kendi
sonuçlarini doguran ve nedeni deneyimleriniz olmayan kararlarinizdir.
Flyfish çok güzel yazmışsın, okurken beynim dinlendi. Şaka falan yapmıyorum.
Ben de intibak sorunu yaşayanlardanım. Aslında hiç scooter kullanmadım.Peki nereden anladım, şöyle oldu: bazı çin malı motorlarda vites sıralaması ters oluyor bilirsiniz.Bunlardan bir tane alıp bir süre kullandım.Diğer yandan da hergün kullandığım ybr var. Hafta sonu çinli motorun vitesini yükselticem diye pedalı yukarı kaktırıyorum, "lank" sesi geliyor.Tam pazar günü alışır gibi oluyorum.Pazartesi ybr ye biniyorum. Vitesi büyütecem diye pedalı aşağı basıyorum, yine "lank".Baktım olacak gibi değil.Sattım çinli'yi, ybr'yi kurtardım.Yoksa alacaktım şanzımanları kucağıma.
Bir de fi tarihinden aklımda kalma otomatik vitesli araba hadisesi var ki o çok daha fena.
Ömrüm boyunca çalışarak alamayacağım bir otomobilin direksiyonuna arkadaş kontenjanından oturdum.Dediler ki: bak canım kardeşim bu alette otomatik vites var.Sol ayağını koy kenara hiç kullanma.Tamam dedik çıktık yola.İlk önüme atlayan yayada debriyaja bir bastım, hepimiz ön cama yapıştık. Hemen indim arabadan, geç kardeşim dedim, geç kendin kullan arabanı. Bu da böyle bir anımdı.
Flyfish e teşekkür ederim. Benim düşünüp ifade edemediklerimi gayet net ve açıklayıcı yazmış.
Scooter a bindiğimde (scooter ı nasıl Türkçeleştirirdik acaba ) scooter a bindiğimi, Motosiklete bindiğimde motosiklete bindiğimin farkındayım daima. Hatta küçük tekerli scooter a bindiğimde de önce "daha küçük tekerli scooter kullanıyorum" ile başlıyorum.
Her ikisinin de farklı sürüş dinamikleri ve kontrolleri olduğunu ilk şart olarak kafanıza yazdığınızda geride kalan sorun olmuyor bende. Aynı gün içinde bu tip değişik motorlar kullandığım oluyor ve bir sıkıntı yaşamadım henüz, inşallah yaşamam _________________ En büyük düşmanınız kendi fikirleriniz, kendi cehaletiniz, kendi egonuzdur
1999'dan beri scooter da kullanan birisi olarak, ben de Egemen'e katiliyorum. Hicbir fren/debriyaj refleks sorunu yasamadim, ancak ilk gunlerde x9'da 1-2 kez oldu ne yalan soyliyeyim.
Bana gore sebebi, entegral fren sistemi olan GS ile merkezi fren sistemi olan x9...
Birisinde sag manet her 2 tekerlege, digerinde de sol manet her 2 tekerlege hukmediyor. Ama insan kisa surede alisiyor, fakat dikkat her daim gerekli. _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Cmt May 21, 2011 3:46 pm Mesaj konusu:
Skutır üzerine değil, aynı anda iki farklı sistem kullanmak üzerine konuşuyoruz aslında.
Ben elimin altındaki klavye değişse yazı yazmak istemem mesela. Değişik yerlerde kullandığım üç pc var, üçüne de aynı klavyeyi alıp koydum. Şimdi babamın bilgisayarına geldi sıra. Güzel tasarlamışlar, geniş geniş, gözlerim görmüyor diyorsun tam senlik dedim, anında okeyi verdi.
Aslında kendime kıyak yapıyorum tabi
Motorda da durum aynı. Bmw nin sinyal butonları da buna güzel bir örnektir. Aracın farklı yapısıyla ilgili birşeylere , az veya çok, dikkat etmeyi sevmiyorum. Motorun ne olduğu önemli değil, bir süre sonra resmen bir uzvum haline geliyor. Elimi ayağımı nasıl kullanıyorsam aynen öyle rahat oluyorum, bunun sürücü ile araç arasındaki en önemli ve kıymetli alaka olduğunu düşünüyorum. Habire farklı birşeye bindikçe aldığım zevk azalıyor benim. Bu farklar büyüdükçe sevmem rahatsız olurum. Aynı anda iki farklı vitesli motor kullanırken bile yaşıyorum bu keyifsizliği. Aynı anda iki farklı cep telefonu kullanacak olsam menü mantığı birbirine terso iki farklı telefon olmaz alacağım. Günde on kere elimi atacağım bir alette.. Ne lüzumu var? İki sistemden birini seçerim sen sağ ben selamet..
Bir gün ona bir gün skutıra binecem diye bu anlattığım şeye ,az veya çok, katlanmam, alırım bir commuter olur şeklinde bakıyorum olaya. Risk misk mesele değil aslında, 5-10 km. daha yavaş gidesin, hareketlerde biraz fazladan zaman payı bırakırsın, sürüş sırasındaki tüm planını ona göre yapıp daha dikkatli olursun olur biter. Ama zevk almak da lazım mesele orada. Ona dikkat et buna dikkat et, çok sıkıntıya gelemiyorum. Zaten dakikada 15-20 kez aynaları, kimbilir kaç kez sağı solu tarıyor gözlerim, zaten şu an yazı yazarken neyi nasıl ifade edeyim diye düşünüyorum, farklı ölçülerde garip gelen bir klavyede hiç yazmam başka şey yaparım daha iyi
Kayıt: Jul 05, 2006 Mesajlar: 98 Nerden: California
Tarih: Sal Hzr 14, 2011 11:18 pm Mesaj konusu:
10 seneye yakin scooter, 8 senedir de motosiklet kullaniyorum. Su anda iki tane 50 cclik scooter'im bir tane de V-Strom'um var. Hic bir zaman scooter/motor arasinda adaptasyon sorunu yasamadim.
Hala scooter'da hangi frenin ön fren oldugunu bilmiyorum Ama her turlu ani frenle karsilastim hic bir sorunum olmadi. Onemli olan fren mesafesi birakmak, iki freni de kitlemeden ani fren yapabilmek icin calisma yapmak.
Debriyajli arabadan sonra otomatik vites arabaya bindigimde sol ayagimla cifte atar gibi bosluga basmisligim olmustur, o konuda yalanci olmayayim _________________ http://emresaglam.com/blog
Scooter degil de bisiklet kullanirken basima gelmisti benim de buna benzer bir durum. Birkac yil bisiklet kullanmayip motordan sonra bisiklet kullaninca. Yokus yukari bir yere denk geldigimde istem disi gaz acmistim
Sagdaki elcigi (bisiklette de elcik mi deniyor bilmiyorum, didon da olabilir) cevirmeye calisip durmustum yokusu rahat cikiym diye.
Insan cok sasiriyor boyle durumlarda, neden donmuyor falan diye sonra anliyorsunuz neden donmedigini, iyice sasiriyorsunuz.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Hzr 15, 2011 11:26 am Mesaj konusu:
Konu kaykılacak ama, şaşırtıcı olabilecek başka birşey önereyim fakat düşüp yeri öpenler olursa suçu bana atmasın. Sağ eli cebinize sokup, sol elle gazı kontrol ederek gitmeyi deneyin. Full koruma olsun, hız çok yavaş olsun, trafik olmayan bir yer olsun. Yapabilen bir kişi tanıyorum. Bi deneyin bakalım ne olacak
Bishop demiş ki:
Insan cok sasiriyor boyle durumlarda, neden donmuyor falan diye sonra anliyorsunuz neden donmedigini, iyice sasiriyorsunuz.
Beni artık otomobil tutuyor usta. Motosikleti daha az kullandığım yıllarda yoktu bu. Tıpkı deniz tutması gibi, en fırtınalı sert havalarda dahi deniz tutmaz, fakat otomobil tutuyor. Özellikle virajlı yolda baş ağrısı yapıyor.
Beni de araba kullanirken en cok; trafik tikandiginda, arabalarin arasindan bakislarimin akip gitmesi sinir ediyor... _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Konu kaykılacak ama, şaşırtıcı olabilecek başka birşey önereyim fakat düşüp yeri öpenler olursa suçu bana atmasın. Sağ eli cebinize sokup, sol elle gazı kontrol ederek gitmeyi deneyin. Full koruma olsun, hız çok yavaş olsun, trafik olmayan bir yer olsun. Yapabilen bir kişi tanıyorum. Bi deneyin bakalım ne olacak
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Cum Hzr 17, 2011 10:29 pm Mesaj konusu:
Ya arkadaşım olmaz ama böyle. Sen aşmış adamlardan misal veriyorsun. Olmaz abi. Ben biz faniler için verdim misali. Ybr ile, sağ elini cebine sokup, sol elle gazı kumanda edip gidebiliyor musun sen onu söyle. Efendi efendi bir köşe bir kavis dönmen kabulüm. Yapabilen çok az. Ha, yapılamaması da gayet doğal. Anormal olan (sıradışı diyelim) bunu uzun uzun çalışmadan sanki normal bir şeymiş gibi yapabilmek zaten.
Bak şimdi aklıma ne geldi Askerde tören yürüyüşünü yapamayan adamlar vardı. 1100 kişide 4-5 kişi. Yapamadığı şey o an önde olan ayağının çaprazındaki kolu öne atmak. Yapamıyor adam. Halbuki yolda yürürken bile sol ayakla birlikte sağ kol öne çıkar, ağırlık dengesi oluşturur. Bu arkadaşların kimin yürüyüşü normal, kimin ters, ama ortak noktaları tören yürüyüşünü yapamamak. Ayakları uydursalar kollar uymuyor, kollar uysa ayaklar terso gidiyor. Abi adamların haybeye yediği sopanın haddi hesabı yok. Komutanım, 4 kişiyi ayıralım olsun bitsin, herkes herşeyi yapacak diye bir kanun yok. 4 kişi eksik olur, hem bağırmaktan siz de yoruldunuz artık .. Diye diye zor ikna etmiştik kalın kafalı adamı.
Bunlarda mekanizma nedir bilmiyorum. Fakat benim motosiklet örneğinde verdiğim şey sahiden oldukça düşük bir yüzdenin yapabildiği bişey. Bizler gibi normal faniler yani. Sıradan kullanıcıların çoğu bunu deneyip, inat da ederse öper yeri. Ama zorlanmadan yapan, yine bizler gibi sıradan sürücü, daha önce bunu denememiş, çalışmamış, ama "aaa ne varki onda.." diyip yapıveren, hatta böyle yarım saat motor süren adamın farkı nedir? Bilmiyorum.
Bir örnek de çocukken oynadığımız o klasik oyundur; sol el işaret parmağı saniyede 2 kere ritmi hiç bozmadan sol göğse vurulup geri çekilecek, aynı anda sağ avuç içi de sağ göğse yaslanıp hiç ayırmadan yukarı aşağı kaydırılacak. Bunda bile yapamayanımızın oranı çok daha yüksek çıkacaktır.. Ha, ama iki eliyle birden aynı anda yazı yazabilen adam da var. (Sen misin milleti sinir eden.. Verecen sopayı yapmasın bi daha:) )
Kerata benim kullanisima baksa, amma da gulecek demek ki...
Fakat, dususunu bile makaslamayacak kadar (yasina ragmen) aşmış kendini. Kendisiyle alay adebilecek kadar olgun olan bir kisilik icin, bir kez daha halal olsun..! _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız